Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Biz İran'ız

Nasrin Alavi

Biz İran'ız Sözleri ve Alıntıları

Biz İran'ız sözleri ve alıntılarını, Biz İran'ız kitap alıntılarını, Biz İran'ız en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevgili babacığım , seni çok, çok özledim... ......... Sporu sevmeni : Kalkın tembeller! Bütün çocuklar sokakta oynuyor , sizse hala uyuyorsunuz ! ......... Sınav salonlarının dışında beklediğin....... zamanlara müteşekkirim... en küçük bir rahatsızlıkta beni doktora yetiştirmeni ....... Bana kitap verisini ... Modadan anlamanı ve benimle alışverişe gitmeni... Misafir ağirlarken cömertliğini... kalbin acıyla dolu olsa bile , yüzünün gülüşünü... kahkahalarının evi doldurduğu bütün güneşli günleri ...
Ilginç buldum paylaşıyorum.İran'daki bir blog yazarı diyor ki :
...... İran ile Sudi Arabistan yanlış bir biçimde aynı kefeye konuluyor. Sudi Arabistan' da halk henüz bu haklar için savaşmaya baslamamiştir. İran' da ise halk eskiden sahip olduğu kazanımları geri almak için savaşıyor. ***** Batı için Romeo ve Juliet , Araplar için Leyla ile Mecnun neyse İranlılar için de Ferhat ile Şirin masalı odur...Arap kızı Leyla , zayıf , aşkından paramparça olmuş , çılgına dönmüş bir kızdır ve Mecnun ' a aşık olmasına rağmen, aşkını etnik kökeninden dolayı kendisine bile itiraf edemez. Teselliyi peçesinin arkasında ağlamakta bulurken, acısını dışa vurduğunda da babası ve ağabeyinin eziyetlerine maruz kalır... Ama, bizim Şirin'imizse, Ferhat'ın beyaz atlı prensi olduğunu hisseder etmez, onunla beraber olmak için atına atlayıp 'Tisfun'a doğru yola çıkar. Daha da önemlisi, ona eziyet eden bir baba ya da erkek kardeşi olmadığı gibi, Ferhat'a sırılsıklam aşık olduğunu anladıklarında, onun peşinden gitmesi için teşvik ederler... onlar ermiş muradına... Gene de tarihin çok acı bir ironisini yaşayarak, asırlar sonra Şirin'in tersine, kalplerimizdeki aşkı dışa vurmak bize de yasak...
Reklam
Biz kadınlar , siz erkeklere ne giyip giyemeyeceğinizi hiç söyledik mi ?
Özgürlük ,seçim yapma imkanidır... bizim örneğimizde bir grup erkek bizi türban takmaya zorluyor , bir başka yerde ise bu kez erkekler kadınları türbanlarını çıkarmaya zorluyor !
Bir blog yazarı daha düşünmeye itti beni ... İlginç...
Tom Hanks Bir İranlıyı Oynamaz Nasıri 15 yıldır Paris havaalanında yatıp kalkan bir İranlı sürgündür. Onun hikayesinden esinlenen Stephan Spielberg hayat hikayesini Tom Hanks'in rolüyle The Terminal'de canlandırmış. Catherine Zeta-Jones, Hanks'in tek taraflı aşık olduğu bir kabin görevlisini oynuyor (zavallı Nasıri'nin böyle bir şansı hiç yok). Fakat İran ve ABD arasında soğuk rüzgarlar esmesine bağlı olarak, Nasıri karakteri Doğu Avrupalı Victor adlı birine dönüşmüş... Filmi görmek için can atıyorum. Ama hazmedip hazmedemeyeceğimi bilemiyorum... Kültürel bakımdan o kadar itici miyiz ki Spielberg gibi usta bir yönetmen bile bir İranlıyı filmin baş kahramanı olarak gösteremiyor... Oysa yönetmen dünyanın uzaylılara karşı marazi korkularını giderdiği Grotesk ET'ye hepimizi aşık etmişti... Ama anlaşılan Mr. Spielberg'in yeteneklerinin bir sınırı varmış. Spielberg bile bir Ortadoğuluyu sevimli gösteremiyormuş... Gene de, Tom Hanks'in bir İranlıyı canlandırdığını görmek harika olacak.
Reklam
Özgürlük ve demokrasi’yi dilinden düşürmeyen İslamcı devrimci lider Ayetullah Humeyni’nin yönetiminin başlagıcında liberal şahsiyetler egemendi. Fakat daha iki yıl bile dolmadan, Ayetullah Humeyni ulu öndere ve “ Allah’ın yeryüzündeki temsilcisine” dönüşürken, İran katı şeriatla yönetilen bir din devleti olmuştu.
İran’daki muhafazakar mollaların rejiminde “kişi putlaştırması” anlayışı liderin devletle özdeşleştirmesine yol açar. Nitekim “Allah’ın Yeryüzündeki Temsilcisi” Ayetullah Hamaney bütün kamu binalarına kendi portresini astırırken, sanatçılar, şairler ve devlet denetimindeki medya durmadan dini lideri övüp göklere çıkarır.
Bu totaliter sistemin nasıl göründüğü, hepimiz için acı tecrübelerle sabit...tüm bireylerin hayatın her yönünü denetim altına almak, özgür düşünceye ve demokrasiye karşı çıkarken, tek tip düşünen insanlar yetiştirmek.
Reklam
İdeolojik ve totaliter rejimlerde ulusal güvenlik, kuraldışı giyim kuşamla bile tehlikeye düşüyor. Liderlerin iktidarını zor yoluyla sürdürdüğü bir sistemde bu liderler en küçük şey karşısında bile dehşete kapılıyor.
Ahlak zabıtası rejimin kurallarını dayatıyor; alkol yasak, dans yasak, pop müzik yasak, bu yasaklar hala geçerli, amaç islam askerleri yetiştirmekti, fakat Batı’ya daha dönük hayat tarzı peşinde koşan yeni gençlik grupları, sevgililer günü gibi yabancı kültürlere özgü olayları yerel bir şenliğe dönüştürmenin yollarını buluyor.
İslam Cumhuriyeti’nin en hayırlı işlerinden biri de kutsal bir şey bırakmamış olması.
Türümüzün en iyileri savaşta hastalandı. Sakat kaldı ya da öldü. Zindanlara atıldı, işkenceden geçirildi. Türümüzün en kötüleri ise şimdi başımızda.
Kor haline gelmiş bir kömür parçasına benzeyen kavurucu güneşi Türbanımın üzerinde hissedebiliyorum. Türbanım ve uzun elbisem leş gibi kokmama neden oluyor.. Sonunu göremediğim yolda yürüyorum.. Gelip geçenler, şu otomobillerin içindekiler beni göremiyor, varlığımla yokluğum bile belli değil.
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.