Bizans Tarihi

Paul Lemerle

Bizans Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Bizans Tarihi sözleri ve alıntılarını, Bizans Tarihi kitap alıntılarını, Bizans Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
7. yüzyıldan başlayarak, Bizans İmparatorluğu tam anlamıyla Küçük Asya oldu. Zaten, Herakleios hanedanı da, muhtemelen Ermeniydi ve sonraki yüzyıllarda tahta gitgide daha çok Asyalı çıkmıştır. Bu arada, ilginç bir nokta da, Herakleios'un, orduya alınanlar konusunda da aynı yönde değişiklik yapmış olmasıdır.
Sayfa 79 - İletişim Yayıncılık, 7. Baskı: İstanbul 2016
I. Constantinus’un…
(…) saltanatının sonunda, İmparatorluk’un bütün çarklarına tümüyle yeni özellikler kazandırıldı. Öyle ki, o andan başlayarak, artık tümüyle yeni bir başka tarih başlamış oluyordu.
Sayfa 32 - İletişim Yayınları - 7. BaskıKitabı okudu
Reklam
Doğunun batıya zaferi İstanbulun başkent olması
Roma gibi, Konstantinopolis de yedi tepeli ve dört bölgeli olacaktır. Kentin bir forumu, bir capitolium'u, bir senatosu vardı; hatta daha da fazlasıyla, üzerinde bulunduğu alan, "italik" toprak, yani taşra toprağı olmayan toprak; dolayısıyla, demek ki vergiden bağışık sayıldı. Roma, henüz ayrıcalıklarından hiçbirini yitirmiyordu, ama bu ayrıcalıklara! Tümü, Konstantinopolis asıl başkent olurken, Roma da, yalnızlık ve unutulmuşluk içinde, şanlı geçmişinin jestlerini yineleyip durmaya terk ediliyordu. "330 yılının sikkelerinde, her iki kent, imparatorluk harmanili, defne çelenkli ve başlıklı büstler biçiminde görülür. Ama imparatorluk asası Konstantinopolis'in elindedir" Bu durumun sonuçları pek büyük oldu. Her şeyden önce, kaçınılmaz bir gerilemeye terk edilmiş gibi görünen Latin Batı ile Yunan Doğu arasındaki karşıtlık kendini ortaya koydu. Konstantinopolis'in kurulması, Doğu'nun Batı ve çok doğululaşmış bir Helenizm biçiminin Latinlik üzerindeki zaferinin belirtisidir.
İletişim, Cep Üniversitesi, Çev: Galip ÜstünKitabı okudu
İstanbul’un kurulması
Bizans’taki bu eski Megara kolonisi, daha önce de, Marmara Denizi ile, Haliç’in oluşturduğu geniş doğal limanın arasında yer alıyordu. Bizans’ın refahı ve aynı zamanda, geçirdiği birbirinden değişik durumlar da, Boğazlar’ın oluşturduğu büyük ticari yol ile, Avrupa’yla Asya’nın birleştiği yerde, İlkçağ’ın buğday yolu üzerinde bulunan bu olağanüstü konumunun sonucu olmuştur. Ama, Constantinus İmparatorluk’a ikinci bir başkent yapmak amacıyla seçtiğinde, burası henüz ancak büyükçe bir kasabaydı.
Sayfa 28 - İletişim Yayınları - 7. BaskıKitabı okudu
Denildiğine göre, saltanatının en yüksek noktasının belirtisi olan ve törenlerle kutlanan, Ayasofya'nın ibadete açıldığı 25 Aralık 537 günü, Justinianos, bu yeni kiliseye girerken, heyecanlanarak, ve Kudüs'teki Süleyman Tapınağı'nı kastederek, "Seni yendim, Süleyman!" diye haykırdı. Tüm ortaçağ, bu bazilikaya, onu tüm diğerlerinden ayıran "Büyük Kilise" adının verilmesine sevindi.
Sayfa 68 - İletişim Yayıncılık, 7. Baskı: İstanbul 2016
Mutlakiyetçiliğin ve onun doğal sonucu olan idari merkeziyetçiliğin ilkesini varabileceği en ileri sonuçlara kadar götürmüş olan da Diocletianus'tur: böylece, Senato'nun gerçekte artık hiçbir rolü kalmamış ve senato kararları da geçerliğini yitirmiş oluyordu. Bu arada, senato eyaletleri ve onlarla aynı zamanda, İtalya'nın son ayrıcalıkları da ortadan kalktı; tüm imparatorluk yönetimi imparatorun danışmanları, daireleri ve görevlilerine bırakıldı.
Sayfa 15 - İletişim Yayıncılık, 7. Baskı: İstanbul 2016
Reklam
Haçlılar, batı örneğine ve feodal örneğe uygun olarak, Edessa'da Flandre Kontu Baudouin, Antiokheia'da Taranto Kontu Bohemond, Kudüs'de Godefroy de Bouillon için bir dizi hükümdarlık kurdular.
İletişim, Cep Üniversitesi, Çev: Galip ÜstünKitabı okudu
Nikaia (İznik) Konsili, İsa'nın aynı zamanda hem Tanrı hem insan olduğunu ortaya koymuştu. Bundan sonra, artık, tartışma, bu iki niteliğin İsa'nın kişiliğindeki birleşme tarzı üzerinde olacaktı.
İletişim, Cep Üniversitesi, Çev: Galip ÜstünKitabı okudu
Ariusçuluk ve Konstantin
"Arius'çuluk" bu adla, Suriye'de, belki de daha 3. yüzyılda ortaya çıkmış ve her ne olursa olsun, 4. yüzyılda, İskenderiye'de rahip Arius tarafından geliştirilmiş olan bir öğreti belirtilmek istenir. Arius, Teslisin üç kişisinin birbirinin eşi olduğunu kabul etmiyor, Baba ya da Tanrı, doğumuna neden olunmuş değil de ilksiz
İletişim, Cep Üniversitesi, Çev: Galip ÜstünKitabı okudu
Justinianos ile Theodora'nın Mısır ve Filistin'deki çilecilere hayranlıkları nedeniyle teşvik ettikleri keşişliğin büyük ölçüde gelişmesi olmuştur. Bizans devletinin sürekli özelliklerinden biri olacak olan şey de işte o sırada oluştu ve aynı zamanda tehlikeler de ortaya çıkmaya başladı. Bu keşişler, ülkenin siyasal yaşamında, hatta sarayda bile, gereğinden çok serbestiyle davranmaya başladılar. Sayıları pek çoktu, dolayısıyla, bir o kadar kişi de askerlik dışı kalmış oluyordu. Ve özellikle de, bağış yoluyla, pek büyük mülklere sahip oluyorlar ve bu mülkler de, çok zaman, vergi dışı kalıyordu. Toprak, rahiplerin eline geçmeye yönelmiş durumdaydı ve büyük derebeylik malikânelerinin yanı sıra, yeni ve ayrıcalıklı bir mülkler kategorisinin oluştuğu görülüyordu.
Sayfa 66 - İletişim Yayıncılık, 7. Baskı: İstanbul 2016
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.