Bizans Tarihi

Paul Lemerle

Öne Çıkan Bizans Tarihi Gönderileri

Öne Çıkan Bizans Tarihi kitaplarını, öne çıkan Bizans Tarihi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Bizans Tarihi yazarlarını, öne çıkan Bizans Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Örnek imparator…
(…) öğrenmeye düşkünlüğü ve bilim adamlarına sevgisi nedeniyle Filozof takma adıyla anılan VI. Leon, elimizde “İmparatorluğun İdaresi” ile ilgili incelemeleri, “Peri Thematon”, “Tören Elkitabı” gibi yapıtları bulunan, yazar, imarcı, sanatçı, tüm entelektüel yaşama can kazandıran VI. Leon.
Sayfa 104 - İletişim Yayınları - 7. BaskıKitabı okudu
II. Mehmet 1451’de tahta geçti. İstanbul Boğazı’nın Avrupa yakasında, Bizans’ın Karadeniz’le iletişimini kesen bir kale inşa ettirdi (Rumeli Hisarı). Ardından, Bizans’a oradan bir yardım gelmesini önlemek amacıyla, Mora’ya sefere çıktı. Ve nihayet, Nisan 1453’te Konstantinopolis’i kuşattı.
Sayfa 130 - İletişim Yayınları - 7. BaskıKitabı okudu
Reklam
1071: O meşum yıl!
Balkanlarda ise, Peçenekler, o “Kuzey’in Türkleri”, Tuna’yı geçerek tüm Makedonya ve Trakya’yı yağma ettikten sonra Konstantinopolis’i kuşattılar: kent, haraç verdi. Doğu’da, Selçuklu Türkleri, Pers ülkesinde ve Mezopotamya’da ağır ağır ilerledikten sonra, Bizans Ermenistanı’na saldırdılar. O aynı meşum yıl, Romanos Diogenes, Malazgirt Savaşı’nda Türk önder Alparslan’a yenildi ve tutsak düştü. Bu, Türk tehlikesinin birden ortaya çıkışıydı.
Sayfa 105 - İletişim Yayınları - 7. BaskıKitabı okudu
I. Constantinus’un…
(…) zamanında, Hıristiyanlar zulüm görmedi, onlara sevgi ve yakınlık gösterildi; dinleri, bu konudaki yasak kaldırılarak, yasal sayıldı; Hıristiyanlığa, hukuksal açıdan, paganlığın üstünde yer verilmedi ama, Hıristiyanlık, artık kesinlikle paganlığın yerini alacak duruma getirildi; devlet dini olmadı ama, ayrıcalıklı din oldu; ve ilk kez olarak da, imparator vaftiz edildi ve devlet Kilise’nin iç işleriyle ilgilendi.
Sayfa 27 - İletişim Yayınları - 7. BaskıKitabı okudu
Constantinus'tan önce, Roma İmparatorluğu pagan bir imparatorluktu, Constantinus'tan başlayarak ise, Hıristiyan bir imparatorluk oldu. Bu, tarihin en önemli olaylarından ve aynı zamanda da en karmaşık sorunlarından biridir. Bu olgu, yadsınabilir nitelikte değildir ve Hıristiyanlığın geleneği, Constantinus ile annesi Helena'ya azizler arasında yer vermekle yanılgıya düşmüş değildir. Ama, aynı Hristiyanlık geleneği, pek erken bir tarihte, şaşkınlık verici olaylarının anlatısının arasına, gereğinden çok, şaşkınlık vericilik sokmuştur.
Sayfa 19 - İletişim Yayıncılık, 7. Baskı: İstanbul 2016
1071'de, Roberto Guiscardo'nun komutasındaki Normanlar, üç yıl süren bir kuşatmadan sonra, katepano'nun başkenti Bari'yi ele geçirdiler: bu, Bizans'ın İtalya'daki varlığının sonu demekti. Balkanlar'da ise, Peçenekler, o "Kuzey'in Türkleri", Tuna'yı geçerek tüm Makedonya ve Trakya'yı yağma ettikten sonra Konstantinopolis'i kuşattılar: kent, haraç verdi. Doğu'da, Selçuklu Türkleri, Pers ülkesinde ve Mezopotamya'da ağır ağır ilerledikten sonra, Bizans Ermenistanı'na saldırdılar. O aynı meşum yıl, Romanos Diogenes, Malazgirt Savaşı'nda Türk önder Alparslan'a yenildi ve tutsak düştü. Bu, Türk tehlikesinin birden ortaya çıkışıydı. "İmparatorluk'un sınırları, Antiokheia'dan Van Gölü'ne kadar, ilişilmemiş durumdaydı, ama bu bozgun bir dağılmanın belirtisi oldu. Bütün İmparatorluk güçleri batı yönünde geri çekildi ve Küçük Asya yolları Türkler'in önünde açıldı"
Sayfa 105 - İletişim Yayıncılık, 7. Baskı: İstanbul 2016
Reklam
Bağnaz Hıristiyan, ayrıca, din konusunda devletin sonsuz, sınırsız gücü olduğuna inanan Theodosius, paganizme karşı, en önemlisi, ünlü, 392 tarihli ferman olan bir dizi önlem aldı: kurban sunmalar ve pagan tapma tarzının tüm törenleri, hatta tapınaklara girmek bile yasaklandı; bu yasaklara uymayanlar, o korkunç, kutsal şeylere ve hükümdara karşı çıkma suçlamasının tehdidi altında bırakıldılar. Bunun üzerine, tapınaklar, bağnaz Hıristiyanlar tarafından tahrip edildi ya da kiliseye dönüştürüldü. İçlerindeki heykeller, kenti süslemesi için, Konstantinopolis'e götürüldü.
Sayfa 43 - İletişim Yayıncılık, 7. Baskı: İstanbul 2016
Manuel, bakışlarını Batı'ya ancak istemeye istemeye çeviriyordu, ama bunu, Kilikya'da çıkan ve bastırdığı bir ayaklanmayla, ve özellikle de Türklerle ilgili olarak, yapmak durumunda kaldı. O sıralar, İconium (Konya) Sultanı (Anadolu Selçuklu Devleti'nin hükümdarı) ürkütücü II. Alparslan'dı: 1176'da, Türk orduları Bizans ordularını Frigya'da Miryokefalon'da darmadağın ettiler. Bu, Bizans için, Malazgirt'ten yüzyıl kadar sonra, Türkler'i Asya'da yenme umudunun artık kesinlikle son bulmasıydı.
Sayfa 109 - İletişim Yayıncılık, 7. Baskı: İstanbul 2016
Julianus Apostata (“Dönme”)…
Aslında Julianus hiçbir zaman, yürekten inanarak Hıristiyan olmamış ve Hıristiyanların kavgaları onu iğrendirmişti. Julianus, Cermenler’le başarılı savaşlar yaptığı Galya’da bulunduğu sırada Constantinus’un ölümünü öğrenerek imparator olunca, gerçek duygularını gösterdi. Tapınakların yeniden açılmasını ve Tanrılara kurban sunmayı buyuran bir ferman çıkardı. Pagan kültünü ve pagan din adamlarını yeniden örgütledi ve bunu yaparken de Hıristiyan kültünün ve din adamlarının birçok özelliğini örnek aldı.
Sayfa 42 - İletişim Yayınları - 7. BaskıKitabı okudu
Konstantinopolis...
(…) kısa sürede surları ona dar gelecek kadar hızlı büyüdü ve II. Theodosius döneminde, kara tarafında, üç savunma hattından oluşan daha uzun ve daha güçlü, yeni bir sur inşa edilmesi gerekli oldu; bu sur her türlü saldırıya karşı dayanıklıydı ve Konstantinopolis’i, kuşatma topçuluğunun icadına kadar Barbarlar’ın saldırılarına karşı koruyarak, Bizans’ın tarihinde önemli bir rol oynadı.
Sayfa 41 - İletişim Yayınları - 7. BaskıKitabı okudu
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.