Bizans Tarihi

Paul Lemerle

Quotes

See All
Diyor Voltaire (tumturaklı: Gösterişli, anlamsız)
Tacitus’tan beri, Roma tarihinden de gülünç bir tarih vardır ve o da Bizans tarihidir. Bu değersiz kitap sadece tumturaklı sözler ve mucizeler içeriyor. Yunan devletinin yeryüzünün yüzkarası olması gibi, bu devlet de insan aklının yüzkarasıdır. Türkler, hiç olmazsa daha sağduyulu; yendiler, yararlandılar, pek az yazdılar.
Sayfa 10
Bağnaz Hıristiyan, ayrıca, din konusunda devletin sonsuz, sınırsız gücü olduğuna inanan Theodosius, paganizme karşı, en önemlisi, ünlü, 392 tarihli ferman olan bir dizi önlem aldı: kurban sunmalar ve pagan tapma tarzının tüm törenleri, hatta tapınaklara girmek bile yasaklandı; bu yasaklara uymayanlar, o korkunç, kutsal şeylere ve hükümdara karşı çıkma suçlamasının tehdidi altında bırakıldılar. Bunun üzerine, tapınaklar, bağnaz Hıristiyanlar tarafından tahrip edildi ya da kiliseye dönüştürüldü. İçlerindeki heykeller, kenti süslemesi için, Konstantinopolis'e götürüldü.
Reklam
1071'de, Roberto Guiscardo'nun komutasındaki Normanlar, üç yıl süren bir kuşatmadan sonra, Katepano'nun başkenti Bari'yi ele geçirdiler: bu, Bizans'ın İtalya'daki varlığının sonu demekti. Balkanlar'da ise, Peçenekler, o "Kuzey'in Türkleri", Tuna'yı geçerek tüm Makedonya ve Trakya'yı yağma ettikten sonra Konstantinopolis'i kuşattılar: kent, haraç verdi. Doğu'da, Selçuklu Türkleri, Pers ülkesinde ve Mezopotamya'da ağır ağır ilerledikten sonra, Bizans Ermenistanı'na saldırdılar. O aynı meşum yıl, Romanos Diogenes, Malazgirt Savaşı'nda Türk önder Alparslan'a yenildi ve tutsak düştü. Bu, Türk tehlikesinin birden ortaya çıkışıydı.
Sayfa 105Kitabı okudu
Askerler, devlet görevlileri, kentlerin burjuva ve zanaatçıları, tümü, durum ve koşullarına, en sıkı biçimde ve çok zamanda veraset yoluyla geçerli olmak üzere bağlıydı: Roma İmparatorluğu, karşımıza, daha 4. yüzyılda işte böyle çıkmaktadır. Sadece büyüklerin yararlanmasında ve imparatorun kayırmasında bazı değişiklikler görülür. Bu kurumların en çarpıcı özelliği, kuşkusuz, devletin tüm alanlara zorbaca müdahalesidir.
Constantinus'tan önce, Roma İmparatorluğu pagan bir imparatorluktu, Constantinus'tan başlayarak ise, Hıristiyan bir imparatorluk oldu. Bu, tarihin en önemli olaylarından ve aynı zamanda da en karmaşık sorunlarından biridir. Bu olgu, yadsınabilir nitelikte değildir ve Hıristiyanlığın geleneği, Constantinus ile annesi Helena'ya azizler arasında yer vermekle yanılgıya düşmüş değildir. Ama, aynı Hristiyanlık geleneği, pek erken bir tarihte, şaşkınlık verici olaylarının anlatısının arasına, gereğinden çok, şaşkınlık vericilik sokmuştur.
Manuel, bakışlarını Batı'ya ancak istemeye istemeye çeviriyordu, ama bunu, Kilikya'da çıkan ve bastırdığı bir ayaklanmayla, ve özellikle de Türklerle ilgili olarak, yapmak durumunda kaldı. O sıralar, İconium (Konya) Sultanı (Anadolu Selçuklu Devleti'nin hükümdarı) ürkütücü II. Alparslan'dı: 1176'da, Türk orduları Bizans ordularını Frigya'da Miryokefalon'da darmadağın ettiler. Bu, Bizans için, Malazgirt'ten yüzyıl kadar sonra, Türkler'i Asya'da yenme umudunun artık kesinlikle son bulmasıydı.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
IV. Leon, Atina'lı Eirene'yle evlenmişti. Eirene, dul kalınca, ilkin, 780 ile 797 arasında, oğlu VI. Konstantinos'un naibesi olarak saltanat sürdü. Oğlu erişkin yaşa gelince de, Eirene onun gözlerini oydurdu, tahttan indirdi ve kendisi, 797 ile 802 arasında, bu kez kendi adına saltanat sürdü. Eirene, sözün tam anlamıyla Bizans "İmparator"u olmuş ilk kadındır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.