Gördüğüm fotoğraflara göre biraz şişman, biraz yorgun, biraz hatları kalınlaşmış bir vücutla karşılaşacağımı zannederken, kapıdan bir ışık dalgası halinde giren yoğun bir güç ve hayat tecellisi ile birden gözlerim kamaştı: Gözbebekleri en garip ve esrarengiz maddelerden yaratılmış bir çift gözün, mavi, sarı, yeşil ışıklarla aydınlandığı asabî bir çehre...
Yüzde, alında, ellerde bir sağlık ve bahar rengi...
Düzenli taranmış, eksiksiz sarı, genç saçlar...
Bütün zenberekleri çelikten, ince, yumuşak, toplu, gerilmiş, taptaze bir beden...
Ama şairliği bir başka tabii.
"Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak..." dilinizle gönlünüz arasına bir hat çekerek, ruhunuz da hayatın hüzün penceresinin önüne oturmuştur çoktan...onraki mısra doğru yerde olduğunuz işaretidir artık:
"Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak..."