Kitap yoksul bir köye öğretmen olarak giden aynı yoksulluğu, yoksunluğu yaşayan Mahmut Makal'ın hikâyesini konu ediniyor.
Çaresizlikle, fakirlikle, açlıkla, sefaletle en çok da cehaletle yaptığı kimi zaman yenildiği kimi zaman ise zafer ile meydandan ayrıldığı yıllarını gözler önüne seriyor.
İnsanların çamur sıvalı evlerde, dere kenarından topladıkları ya da soğan dürüm yaparak karınlarını doyurmaya çalıştıkları çocukların ishalden bile kırıldığı camların olmadığı gazetelerle soğuğun engellenmeye çalıştığı bir dönem.
Kitap, insanın her şeyinin olduğu, hiçbir şeyi beğenmediği, tatmin olmak bilmediği bugünün insanına kendini sorgulama imkanı sunuyor.
Ayrıca o günde de bu günde de hala insanların inanışını sömüren, onlardan beslenen, köylüyü korkutarak cehalete hapseden kesimin var olması insanın içini acıtıyor.
Köyü, köylüyü tanımak, gerçek öğretmenliğin ne olduğunu algılamak ve bugün sahip olduğumuz her şeye şükretmek için okunması gereken bir kitap.