Siyah İnci’yi herkes gibi ben de çocukken okumuştum ve elbette o yaşta da çok etkilenmiştim. İş Bankası Kültür Yayınları, bu eserin geniş haline Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi’nde yer vererek yetişkinlerin de tekrar okumasını sağladı. Eser Anna Sewell’in ilk ve tek romanı. Eser bir atın ağzından yazılmış otobiyografi olma özelliği taşıyor. Kitabın başkahramanının bir at olmasının nedeni ise Sewell’ın küçük yaşta bir kas hastalığına yakalanarak iki tekerlekli arabasını çeken ata bağımlı olmasından kaynaklanmakta. Eser tam anlamıyla hayvanlarla empati kurmamız için yazılmış. Yazar şefkatin, merhametin ve sevginin sadece insanları değil hayvanları da iyileştirici güce sahip olduğunu Siyah İnci’nin ağzından son derece dokunaklı biçimde aktarmış. Özellikle atlara sabit mengene kayışı takılmasına karşı çok büyük tepki göstermiş. Günümüzde hala hayvanlarla empati kuramayan ve hayvanlara zulmeden insanların varlığına şahit oluyoruz. Keşke hayvanlara karşı merhametini ve sevgisini yitirmiş insanlara böyle kitapları okutabilsek. Belki bir nebze de olsa merhametin tohumu düşüverir yüreklerine...