Kitabın baş karakteri olan atımız Siyah İnci'nin ağzından yazılmış bir kitap, bu sebeple gayet tatlı bir anlatım tarzı var. Küçüklükten yetişkinliğe tüm süreci anlatıyor. İnsanların zulümleri ve merhameti karşısında atların nasıl huy değiştirdiğini çok güzel işlemiş.
Çift yönlü bakış açısını çok sevdim hem atların duygu ve düşüncelerini aktarmış yazar hem de iyi bir gözlemci olan Siyah inci sayesinde insanların.
Yazarın küçük yaşlarda yaşadığı bir sakatlık sebebiyle, sürekli atlı arabalara ihtiyaç duyması sonucu atlara hayranlığı oluşmuş. Kitabı yazmasındaki asıl sebep sanıyorum bu hayvanlara karşı davranışlara bir farkındalık yaratmak ve onlara bir nebze ses olmak. Başarılı olduğunu düşünüyorum.
Sade ve akıcı bir kalemle yazılmış olması da hikayeyi destekliyor ve bir çırpıda okumaya yardımcı oluyor. Çok beklentiye girmeden ağır kitaplardan, klasiklerden yorulduğumuzda tercih edilebilecek hoş bir klasik.