Boğuntulu Masallar sözleri ve alıntılarını, Boğuntulu Masallar kitap alıntılarını, Boğuntulu Masallar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih bir ses çıkaracak olsaydı, bir çığlık, bir inilti, bir haykırış, bir bağırtı, bir böğürtü, bir homurtu, bir haykırış olurdu bu. Neyse ki, tarih konuşamaz; ağzına tıka basa ölüler, küller, çamur, kan, kemikler tıkıştırılmıştır.
Tarih bir ses çıkaracak olsaydı, bir çığlık, bir inilti, bir haykırış, bir bağırtı,bir böğürtü, bir homurtu, bir haykırış olurdu bu. Neyse ki, tarih
Konuşamaz- ağzına tıka basa ölüler, küller , çamur, kan, kemikler, ölüler tıkıştırılmıştır.
Metamorfaza inanmayan bir adamdı. Ta ki, bir sabah uyandığında, derisinin ağaç kabuğuna dönüşmüş olduğunu görünceye kadar. Attığı çığlıklar ne kadar yanıldığını doğrular gibiydi. Karısı adı ve soyadının başharflerini gövdesine kazanmayı bitirdiğinde, artık bir ağaca dönüşmek üzereydi.
-
Bir tepeciğe dönüştü, küçük hayvanlar içinde oyuklar
Tarih bir ses çıkaracak olsaydı, bir çığlık, bir inilti, bir haykırış, bir bağırtı, bir böğürtü, bir homurtu, bir haykırış olurdu bu. Neyse ki, tarih konuşamaz - ağzına tıka basa ölüler, küller, çamur, kan, kemikler tıkıştırılmıştır.
'tarih bir ses çıkaracak olsaydı, bir çığlık, bir inilti, bir haykırış, bir bağırtı, bir böğürtü, bir homurtu, bir haykırış olurdu bu. neyse ki, tarih konuşamaz; ağzına tıka basa ölüler, küller, çamur, kan, kemikler, ölüler tıkıştırılmıştır.'
Kadın, adama gerdanını açtı, ama adamın öpücükler kondurmasını beklerken öyle bir yara aldı ki, kan kaybından, öteki konukların aklının alamayacağı kadar hızlı bir biçimde can verdi.
“Tarih bir ses çıkaracak olsaydı, bir çığlık, bir inilti, bir haykırış, bir bağırtı, bir böğürtü, bir homurtu, bir haykırış olurdu bu. Neyse ki, tarih konuşamaz – ağzına tıka basa ölüler, küller, çamur, kan, kemikler, ölüler tıkıştırılmıştır.”
Annesi yerdeki çatlaklara basmaması için onu uyarmıştı, ama dinlemedi, bastı; ve annesi, o günden beri kimsenin açıklayamadığı bir nedenle, merdivenlerden bir kat aşağı yuvarlanıp belini kırdı.
"Geceyarısı adamın birinin telefonu çaldı; arayan, sabaha çıkmayacağını, dahası gelip kendisini öldürmeye hazırlandığını söylüyordu. Kaçmak olanaksızdı; ev, parayla satın alınamayacakları gibi yalvarıp yakarmalara da aldırmayacak suç ortaklarınca gözleniyordu. Adam telefonu kapadıktan kısa bir süre sonra korkudan öldü. Arayanın yanlış numara çevirdiğini ve sabaha çıkmayanın kentin başka bir yöresindeki başka bir adam olduğunu hiç bir zaman öğrenemeyecekti."
Tarih bir ses çıkaracak olsaydı, bir çığlık, bir inilti, bir haykırış, bir bağırtı, bir böğürtü, bir homurtu, bir haykırış olurdu bu. Neyse ki, tarih konuşamaz – ağzına tıka basa ölüler, küller, çamur, kan, kemikler, ölüler tıkıştırılmıştır.