Jay, ikinci sınıf bilimkurgular yazışıyla aynı sebepten içtiğini düşünüyordu. Unutmak için değil, anımsamak, geçmişi örten sisleri yırtıp acı bir meyvenin çekirdeği gibi kendini yine orada bulmak için.
Önündeki makine bir otomobil, bir tank, bir füzeydi sanki. Etrafında oda koyu bir şampanya gibi vızıldıyor ve köpürüyordu. Daktilo tuşları parmaklarının altında zıplıyor ve tıklıyordu. Zaman kavramını kaybetti. Her şeyi unuttu.