Türk Dil Kurumu’nun yüz akı bir çalışması.
Çoğunluğu köy, kır yaşamı, tarım, hayvancılık ve her tabakadan sosyal hayatla ilgili, yaklaşık on iki bin atasözü ve deyim Anadolu’daki bin yıllık geçmişimizin imbikten geçirilmiş bir özeti gibi.
Birçok atasözü ve deyimleri derleyenler, yazanlar bile tam olarak anlayamamış, kavrayamamış olmalı ki, hatalı yazımlar da var.
Doğrusu anlamamakta haksız da sayılmazlar. Zira bu atasözü ve deyimlerin ruhunu anlayabilmek için belki de bizzat o coğrafya ve hayatı, o sosyal yapı içinde yaşamış olmak gerekir.
Ayrıca eser, hiçbir yerde işitmediğiniz kelimeleri ve bunların anlamlarını öğrenmenizi de sağlayacak.
Baştan sona sizi tebessüm, bazen de kahkahaya boğacak bu değerli çalışma, öyle bir kez okuyup kenara bırakılacak bir eser değil. Kitabı öncelikle sakin kafa ile baştan sona okumak, sonra da her an elinizin altında bir başvuru kaynağı olarak bulundurmak daha faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
Okuyarak kalın.