Geleceği baştan yazmamız gerek... Ateş ve su gibiydiler. Dünyanın geleceği, birbirlerinin kaderiydiler. Fedakârlığın kelime anlamı, aşkın yansımasıydı ruhları. İmkânsızlık umuda âşık oldu, umut ise fedakârlığın peşine düştü. En eski zamanın kollarında karanlık diyarların ışığı Lucas, ruhunu buldu. Gecenin kızı Lssya, ışığa âşık oldu ve tutku esarete dönüştü. Kehanetin gölgesinde amansız bir aşk..." "Ruhun oğlu, Lucas... Kalbimi eriten yakışıklı mı yakışıklı bir vampir... Yüz yıllardır yalnız. Her vampirin bir ruh eşi olduğuna inanılır ama Lucas onu hala bulamadı. Gecenin kızı, Lssya... Ailesini kaybetmiş, iki arkadaşı ile hayallerini gerçekleştirmek için Paris'e gelmiş yetenekli bir ressam. Ailesi ölmeden önce gerçek annesinden kalan bir miras bırakırlar Lssya'ya... Çok eski bir kitap. Kitabın sırrını çözmek için denemeler yapan Lssya, bilmediği latince kelimeleri tekrarlar durur. Lucas'ın kulağına daha önce hiç duymadığı bir ses çalınır. Beyninin içinde latince kelimeler dönmeye başlar ve kendini bir anda küçücük bir odanın içinde, bir kızın başında dikilirken bulur. Ve kaderleri bu kız ile bağlanır. Kız kitap üstünde çalışıp, o kelimeleri tekrarladıkça Lucas kendini kızın yanında bulur. Kimdir bu kız? Ve Lucas onca gücüne rağmen neden bu gidişlere engel olamaz?