Boncuk Oyunu

Hermann Hesse

Oldest Boncuk Oyunu Posts

You can find Oldest Boncuk Oyunu books, oldest Boncuk Oyunu quotes and quotes, oldest Boncuk Oyunu authors, oldest Boncuk Oyunu reviews and reviews on 1000Kitap.
Çocuksu bulmacaları ve kültürel yazılarıyla bu insanlar hiç de kendi halinde çocuklar ya da bir masal dünyasında yaşayan Phaiakia'lılar değillerdi, daha çok politik, ekonomik ve ahlak­sal çalkantı ve sarsıntılar ortasında korkuyla yaşamını sürdü­ren kimselerdi, bir sürü savaşa girip çıkmış, pek çok iç savaşa katılmışlardı; kültür sahibi olmaya yönelik oyunları yalnızca sevimli, anlamsız çocukluklar değildi, söz konusu oyunlar, gözlerini kapayıp çözüme kavuşturulamamış sorunlardan ve kıyametin kopacağına ilişkin korkulu önsezilerden kaçıp ola­bildiğince masum bir hayaller dünyasına sığınmak gibi güçlü bir gereksinimi karşılıyordu.
O kadar çok yazı okuyup konferans dinle­yen bu insanlar korkuya karşı kendilerini güçlü kılmak, içlerin­deki ölüm korkusunun başını ezmek için zaman ve zahmetten asla kaçmıyorlardı; çırpınmalar, debelenmeler içinde yaşayıp gidiyor, yarın diye bir şeye inanmıyorlardı.
Reklam
Tıpkı gazetele­rin föytonlarındaki gibi anlamlarından yoksun bırakılıp çevre­lerinden soyutlanmış kültürel değerlerin ve bilim kırıntılarının oluşturduğu bir sel içinde ilerlemeye çalışılıyordu. Kısacası, sö­zün değerini yitirdiği o korkunç dönemin hemen eşiğine gelin­mişti.
Mekanik yaşam..
Dolayısıyla, entelektüel talep ve ürünlerin hızla düşüş kaydederek pek mütevazı bir düzeye gelip dayanması, özellikle entelektüelleri korkunç bir güvensizlik ve umutsuzluğa sürüklemiştir. Çünkü kısa süre önce anlaşılmıştı ki (daha Nietzsche'den beri bazı kişilerce se­zilmiş bir şeydi bu), kültürümüzün gençlik dönemi ve yaratıcı evresi gerilerde kalmıştı, yaşlılık dönemi gelip çatmış, akşamın alacakaranlığı çökmüştü ve pek çok kişi tarafından algılanıp bütün sertliğiyle dile getirilen böyle bir olgudan yola çıkılarak yaşamın sıkıcı bir şekilde mekanikleştirilmesi, o derin ahlaksal çöküş, uluslardaki inançsızlık, sanattaki yapmacıklık gibi endi­şe verici pek çok belirti açıklanmaya çalışılmaktaydı.
- " (...) Ama öyledir işte, Josef: Kendimizden ne çok şey istersek ya da üstlendiğimiz vazife bizden ne çok şey isterse, meditasyonun güç kaynağına o kadar çok ihtiyaç duyar, akıl ve ruhun dönüp dolaşıp yeniden uzlaşmasına o kadar çok ihtiyaç duyarız..."
Yapı Kredi Yayınları
İşte o saatte dün bu­ gün'den, geçmiş şimdi'den ve gelecekten açık seçik ayrılmıştı, nasıl düş gören biri uykudan uyanıp kendisini düşte gördüğü çevrede bulsa bile uykudan uyandığından yine de kuşku duy­maz, onun gibiydi tıpkı. Çağrının pek çok çeşidi vardır, ama yaşantının özü ve anlamı aynıdır: Ruhu uyandırır yaşantı, de­ğiştirir ya da yüceltir onu, sonunda içten kaynaklanan düşlerin ve sezgilerin yerini ansızın dıştan gelen bir çağrı, bir gerçek parçası alır ve işe el atar.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.