Bone serisinin üçüncü kitabı, Fırtınanın Gözleri ile hikayemiz kaldığı yerden devam ediyor. Etrafın sakinleşmesi için Büyükanne'nin evinde bir süre konaklamak durumunda kalmışlardır. Fakat Lucius'un barını işletmesi gerektiği için geri dönmesi gerekir. Bunun yanında kasabalılara yaşattıkları zararı ödemek için de Phoney Bone ve Smiley Bone'u da yanına alır. Fakat dönüş yolculuğunda karşılaşacaklarından habersiz bir şekilde dönüş yolculuğu başlar.
Büyükanne'nin evinde ise sırlar yavaştan ortaya çıkmaya başlar. Thorne rüyalarında gördüğü olayların aslında geçmişte bizzat yaşamış olduğu tecrübeleri olduğunu ve kralın ve kraliçenin kızı olduğunu öğrenir. İşin kötü yanı bunu fare yaratıkların da öğrenmiş olmasıdır. Bundan dolayı Büyükanne, Thorne ve Fone Bone'un oradan ayrılması gerekir. Asıl hikaye bundan sonra başlayacaktır.
Kitap yavaştan kendi hikayesini ortaya çıkarmaya başlıyor. Diğer kitaplara göre biraz durağan geçtiğini söyleyebilirim. Fakat dokuz kitaplık bir seri olduğu için endişelenmiyorum. Önceki incelemelerde söylediğim gibi keyifli, eğlenceli, samimi ve güzel çizimleri ile birlikte hoş bir çizgi romandı. Önerimdir...