Dekadan:
1. XIX. yüzyıl sonlarında Fransa'da natüralistlere karşı çıkan sembolizm akımına öncülük etmiş olan sanatçı
2. Edebiyatta, sanatta yozlaşma, gerileme
Tecessüm:
1. Boyut kazanma, cisimlenme
2. Görünmeye başlama, belirme
3. Göz önüne gelme, canlanma
Kullanımı:
Muhattapları çağdaşları olan wilde, muhattapları gibi kendini de ciddiye almayarak sükseli hayatını, eleştirel tavrını, dekadanlığını ve humorunu alkışlar ve tezahüreatlar eşliğinde sürdürdü.
Komedya ile tragedyanın ayrılmaz diyalektik birliğinin tecessüm ettiği o anda, wilde’ın kısa hayatının ikinci ve eşcinselliği bahane edilerek son perdesi sahnelenmeye başlar.
Enstantane:
1. Bu yöntemle çekilen fotoğraf
2. Bir anda olan
3. Işıklama süresi saniyenin 1/25'i veya daha kısa olan hızlı bir hareketi çekme yöntemi.
4. Şipşak
Kullanımı:
Bu tercihle ortadan kalkacağı sanılan gerilim, Rulfo’nun deklanşöre basar gibi yakalayıp dondurduğu bölük pörçük enstanteleri ard arda sıralamasıyla dayanılmaz bir hal alır.
Dikotomi:
1. Klasik ikilik
2. (Yun. dichia: ikili; temnein: kesmek) İki eşit parçaya ayrılmak üzere büyüme noktasından ikiye bölünerek dallanma.
3. İkiye ayırma
Kullanımı:
Bütün dikotomiler gibi dinamitlenmesi gereken bu aşırı değer yüklü keyfi ayrımın insanlığa bedeli çok ağır olmuştur.
Kabala:
1. Yahudilerde, yazılı olarak konulmuş olan Tanrı kanunlarının yanında, ağızdan ağıza geçen din buyruklarının, İbrani felsefesinin ve efsane yazılarının bütünü.
2. Bu öğretinin yandaşlarının bütünü.
3. Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı.
4. Götürü, toptan.
5. (İbr. Kabbalah - alınmış şeyler; gelenek) Yahudilerin yazılı olarak konulmuş olan Tanrısal yasaları yanında ağızdan ağıza geçen dinsel buyrultuları. İbranî felsefesinin ve söylence (mithos) yazılarının toplamı. // Tarihleri kesin bilinmiyor; en eskisi (8. ya da 9. yüzyıl) evrenin yaratılışı ile ilgilidir.
Kullanımı:
Foucault Sarkacı ise kabalacı, Simyacı, ve hermetik doktrinlerle bezenmiştir.
Saudade: Latin tarzı ritimlerde uzmanlaşmış Amerikan caz grubu
Kullanımı:
Lizbon'un saudadesi ile tanışınca Pessoa'nın ruhunu kendi içimde hissediyorum.