Boşlukta Sallanan Adam

Saul Bellow
1976 yılında Nobel edebiyat ödülüne layık görülen Saul Bellow'un Yirminci Yüzyıl klasikleri arasına girmiş romanı. Roman, İkinci Dünya Savaşı sırasında askere çağırılmayı bekleyen bir gazetecinin hikayesi. Günlük şeklinde yazılmış olan romanda savaş ortamının insanların hayatlarına, düşüncelerine, ilişkilerine olan etkisi çok güçlü bir şekilde hissediliyor. Yirminci Yüzyılın ilk yarısına damgasını vuran modernizm akımına getirdiği farklı bakış açısıyla Bellow, Boşlukta Sallanan Adam'da tekniği bir kenara bırakarak karakterin düşüncelerini, hatta ruhunu ön plana çıkarıyor. "15 Aralık, 1942 Kişinin kendi kendisiyle sık sık konuşma alışkınlığına sahip olduğu bir dönem vardı ve iç dünyasıyla ilgili olayları belgelemek utanç verici değildi. Oysa bugün, günlük tutmak kişinin kendine yenilgisi olarak nitelendirilecek bir zayıflık ve küçümsenerek değerlendirilen bir zevk sayılıyor. Katı bir dönem bu içinde bulunduğumuz. Kanımca bugün, İngiliz soyluluğundan vazgeçmiş Amerikalı bir kabadayının ilkeleri her zamankinden daha güçlü olmuştur. Duygularınız var mı? Bu duygularınızı doğru ya da doğru olmayan biçimlerde belirlemenin yolları vardır. Bir iç dünyanız var mı? Kimsenin değil, kendi sorununuzdur. Heyecanlarınız var mı? Boğun onları. Bir düzeye kadar herkes bu ilkeye boyun eğer. Kısıtlı bir biçimde, belli bir içtenlik sayılır bu; sıkı ağızlı bir açık sözlülük. Fakat içtenliğin en gerçek olanının yasaklayıcı bir etkisi vardır. En ciddi sorunlar katılığın içinde kaybolur. İçe dönüklük yoktur ve bu nedenle büyük vurgunlarda ya da yüreklilikte yenemeyecekleri düşmanlara karşı iyi korunmamışlardır." (Tanıtım Bülteni'nden)
Kitabın Konusu:
205 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1997
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

215 syf.
·
Puan vermedi
DİPÇE : Amerikalı Yahudi yazar Bellow; ilk eseri olan Boşlukta Sallanan Adam'la ; onurun, saygınlığın ve özgürlüğün arasındaki   sakınımsız sarkaca  dikkatleri çekmektedir. Ana karakter Joseph
Boşlukta Sallanan Adam
Boşlukta Sallanan AdamSaul Bellow · Cem Yayınevi · 1997326 okunma
215 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Nobel Edebiyat Ödüllü Amerikalı yazar Saul Bellow’un ilk çıkış yaptığı kitap “Boşlukta Sallanan Adam“. İsminden de anlaşıldığı gibi içine düştüğü derin boşlukta uçtan uca savrulan, hayatın amacını
Boşlukta Sallanan Adam
Boşlukta Sallanan AdamSaul Bellow · Cem Yayınevi & Sabah Nobel Yayınları · 0326 okunma
#1001kitap~~~
215 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nobel edebiyat ödüllü yazar Saul Bellow un ilk romanı olan "Boşlukta Sallanan Adam" benim de yazarla tanışma kitabımdır... Günlüklerden oluşan "Boşlukta Sallanan Adam" özgürlüğün içinde kendi ruhunu kısıtlamanın en güzel anlatıldığı kitaplarindan 1i olup yabancılaşma, başkaldırma ve bunalım konularını kitapta işler... Tam 1boşluktaymış hissi oluşturan yazar, kurduğu cümlelerde, cümle içinde tüm zıt durumları yazıp oluşturduğu boşluğun içine sürüklüyor resmen okuru, aynı zamanda bölüm içinde oluşturduğu sorularla bizimde tüm olayları sorgulamamızı sağlar... 2.Dünya Savaşı sırasında savaşa çağırılan Joseph, orduya katılacağı için işini bırakip, savaşa gideceği günü bekler. Bu bekleyiş tahmin edilenden daha uzun sürünce, Joseph kendini, insanları ve yaşadığı çağı anlamaya çalışıp, boşlukta geçen zorlu yılı tüm halleriyle kendine sunduğu tüm kısıtlamalarıyla anlatır, günlüğünde... Tüm bu sorgulamalar bende durağan 1okuma süreci yaşatsa da iyiki okudum dediğim yazarlar arasında olup, "Boşlukta Sallanan Adam" ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasındadır, boşlukta sallanırken nekadar özgür, kayıtsız olduğumuzun kitabıdır, herkese keyifli huzurlu sağlıklı okumalar...
Boşlukta Sallanan Adam
Boşlukta Sallanan AdamSaul Bellow · Cem Yayınevi · 1997326 okunma
215 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Merhabalar :) Kısacası bu kitabın esas konusu ,mutlu olmak istiyorsak bir düzen içinde devam eden hayata ayak uydurmak zorundayız. Özetlemek istemiyorum güzelim eseri , sadece okumanızı tavsiye ederim ,başta sıkıcı gelebilir ama asla bırakmayın derim devam ettikçe beğeneceksiniz . Ki zaten 1976 'da Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülen eserdir .Çok az bir tarih konusu da var eserde ,okunmaya değer .Herkese iyi okumalar. :) :)
Boşlukta Sallanan Adam
Boşlukta Sallanan AdamSaul Bellow · Cem Yayınevi · 1997326 okunma
205 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
İncelemeye, nereden başlayacağım konusunda emin değilim. Yazarın ilk kez bir kitabını okuyorum ve kendimi bulduğum kitaplardan biri oldu. Ama bu kendini bulma bir karakterin özelliklerinde, tepkilerinde, yaklaşım açılarında, söylediklerinde vb. şekillerde değildi. Yani yazarla olan benzerliklerim kişisel değil, aynı hayatı yaşıyorduk. Kitap hayatın içerdiği her şeye gözlemci bakış açısıyla yaklaşan biri tarafından yazıldığını hissettim. Yani görünürde durur, onu duyarız, onu hissederiz, ama o tamamen farklı bir yerdedir. Algısına giren her şeyi anlamaya çalışır. Seslerin içindeki sessizliği, karmaşanın içindeki berraklığı, anlamsızlıklar içinde anlamı vs. kısacası karanlıklar içinde aydınlığı arayan biri. Karanlıktan karanlığa geçmesine rağmen arayış sürekli devam ediyor. Çok fazla övmek istemiyorum. Çünkü kitaptaki yazılanların sadeliği ile karmaşıklığı iç içe ve çoğu kişinin bundan hoşlanmayacağından eminim. İşi gücü olmayan, tüm günü ufak tefek işler hariç kendinden uzaklaşacak bir şeyi olmayan adamın gün gün ele aldığı yazılardan oluşuyor. Kitabı yavaş okumamın sebebi üstte belirttiğim "Aynı hayatı yaşama" sebepten kaynaklıdır. Neredeyse her günü için oturup ben de düşünüyordum. Farklı zamanların ve coğrafyanın getirdiklerini anlamaya çalışarak da çok zaman harcadım. Uzun lafın kısası, eğer gözlemci biriyseniz, günlük hayatınızda boşlukları kendinizle dolduruyorsanız ve baktığınız her yerde sorun görüyorsanız okumanızı tavsiye ederim. Eğer bu özelliklerden birine bile sahip değilseniz, okumayın. Ya sıkılırsınız ya da buhrana girebilirsiniz.
Boşlukta Sallanan Adam
Boşlukta Sallanan AdamSaul Bellow · Okuyan Us Yayınları · 2004326 okunma
Boşlukta Sallanan Adam
205 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba, İnsanın özgürlüğünden de şikayet ettiği zamanlar olur, çünkü kendi kendinle baş başa kalınca düşündüklerin daha derin oluyor ve gördüklerine farklı bir bakış açısı geliyor, işte o zaman her şeyin daha zor olduğunu idrak ediyorsun. (Eğer rahat yaşayabilmen gezip görmen yeni bir şeyler yapabilmek için seyahat masraflarını ödeyebilecek bir standarta sahip değilsen hayat bunalıma sürükleyebilyor böyle durumlarda) Kitabın kahramanı Joseph'in bir süre boşlukta kaldıktan sonra askere alınmasıyla sözlerindeki rahatlama aslında hep şikayet edip isyan etsek bile bizim her zaman kurulu bir düzene ihtiyacımız olduğunu anlatıyor; “Artık kendimden sorumlu değilim; buna çok memnunum. Başkalarının elindeyim artık, kendi kendinden kurtulmuş, özgürlüğüm elimden alınmış durumdayım.'' Keyifle okuyun.
Boşlukta Sallanan Adam
Boşlukta Sallanan AdamSaul Bellow · Okuyan Us Yayınları · 2004326 okunma
215 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Nobel ödüllü yazarın ilk kitabı. Biraz “Yeraltından Notlar” biraz da “Bozkırkurdu” tadında olan roman bir günlük formatı şeklinde kaleme alınmış ve uzun felsefik düşünceler (sefiller acı çekmeli) ile
Boşlukta Sallanan Adam
Boşlukta Sallanan AdamSaul Bellow · Okuyan Us Yayınları · 2004326 okunma
215 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Günlük tutmayı sever misiniz? Hatta tutuyorsanız günlüğünüze yazdıklarınız sınırlı konularda mıdır? Saul Bellow'a 1976 yılında hem Pulitzer hem de Nobel edebiyat ödülünü kazandıran kitap, günlük
Boşlukta Sallanan Adam
Boşlukta Sallanan AdamSaul Bellow · Cem Yayınevi · 1997326 okunma
215 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap olay örgüsü olarak çok karmaşık halde ilerliyor. Fakat yazarın kendi iç dünyasına ait sözleri kişiyi durup düşündürecek tarzda... Kendi yaşamınızdan mutlaka bağlantı kurabileceğiniz bir eser keyifli okumalar...
Boşlukta Sallanan Adam
Boşlukta Sallanan AdamSaul Bellow · Cem Yayınevi & Sabah Nobel Yayınları · 0326 okunma
215 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Şu an içinde bulunduğum durum sebebiyle kendimle çok fazla özdeşleştirdiğim bir eser oldu ne yazık ki.. Günlük formatında yazılmış bu eser ; - 2.Dünya Savaşı zamanında bir ABD şehrinde (Chicago) yaşayan prensiplerine sıkıca bağlı idealist Joseph'in son derece güvenilir bir şirkette memuriyeti varken orduya katılması yönünde haber geldiği için işten ayrılmak durumunda kalması ve orduya katılana kadar süren bu uzun bekleme döneminde yaşadığı psikolojik gerilimler -, olarak özetlenebilir. Yazar bu bekleme dönemi için olabilecek en uygun benzetmeyi bulmuş ; 'dangling' yani boşlukta sallanmak. Eski duvar saatlerindeki sarkaçların kareketi gibi bir sallanmak burdaki. Benim boşlukta sallanmam ise Joseph'inkinin tamamen zıt yönünde, o işi ile askerlik görevi arasındaki boş vaktinde sallanıyordu ben ise askerlikten sonra iş bulana kadar yaşayacağım sürede sallanıyorum.
Boşlukta Sallanan Adam
Boşlukta Sallanan AdamSaul Bellow · Cem Yayınevi · 1997326 okunma

Yazar Hakkında

Saul Bellow
Saul BellowYazar · 12 kitap
10 Haziran 1915'te, ailesinin kısa bir süre önce Rusya'dan göçerek yerleştiği Kanada'nın Quebec şehrinde doğdu. Dokuz yaşındayken ailesiyle beraber bu sefer Amerika'ya, hayatının büyük bölümünü geçireceği ve roman ile hikayelerinin büyük kısmının ana mekanı olan Chicago'ya göç etti. Babası soğan ithalatçılığı yapıyordu. Çok küçük yaştan itibaren kitap okumaya meraklı olan Bellow, bir röportajında söylediğine göre, Tom Amca'nın Kulübesi'ni okuduğunda yazar olmaya karar verdi. Chicago Üniversitesi'nde başladığı İngiliz Edebiyatı eğitimini iki sene sonra yarıda bırakarak, Northwestern Üniversitesi'nin antropoloji bölümüne geçti. Antropoloji eğitiminin edebiyatı üzerindeki etkisi pek çok eleştirmen tarafından vurgulanmıştır. Bellow romancılık kariyerinden önce geçimini bir süre gazete ve dergilere kitap eleştirileri yazarak sağladı. İlk romanı Boşlukta Sallanan Adam 1944'te, ikinci romanı Kurban ise 1947'de yayımlandı. 1948'de aldığı Guggenheim bursuyla iki sene Paris'te ve başka Avrupa şehirlerinde kaldı. Asıl başarı ve ünü bu iki yıl içinde yazmaya başlayıp 1953'te yayımladığı ve yayımlanır yayımlanmaz prestijli Ulusal Kitap Ödülü'ne değer bulunan Augie March'ın Maceraları ile elde etti. Bu renkli, dopdolu ve grotesk roman, teknik anlamda olduğu kadar "Amerikalılık" kavramına getirdiği yeni yorumla da birkaç nesil Amerikan yazarını derinden etkilemiştir. Bellow'un en önemli edebi mirasçılarından, İngiliz romancı Martin Amis'e göre Augie March o hep sözü edilmiş ama bir türlü kimse tarafından yazılamamış olan "büyük Amerikan romanı"dır. Philip Roth'a göreyse Bellow kendisinden sonraki "göçmen" Amerikalı yazarlar için "edebi Kristof Kolomb"dur ve Augie March'la "Amerikan edebiyatı nasıl yapılır" sorusunun cevabını keşfetmiştir. Bellow Augie March'ın Maceraları'nın ardından, 1956'da çok daha farklı, çok daha kısa ama bir o kadar güçlü olan dördüncü romanı Günü Yaşa'yı yayımladı. Bu kitapta Augie March'ın tam zıddı karakterde bir kahraman olan Tommy Wilhelm'in bir gün içinde yaşadığı ruhsal çöküntü anlatılır. 1959 tarihli Yağmur Kral Henderson Bellow'un 1960'lardan 2000'lere kadar yazacağı kitapların tema ve yapılarının habercisi olarak görülebilir. Bellow'un "hayatın anlamını arayan erkek entelektüel kahraman"larının ilki olan Eugene Henderson, içinde bulunduğu ruhsal bunalımdan çıkış yolunu Afrika'ya gitmekte bulan çılgın ve mutsuz bir milyonerdir ve aralarına katıldığı yerli kabilelerinden biri tarafından "Yağmur Kral" ilan edilir. Bellow'un beş senede yazdığı ve 1964'te yayımladığı en büyük kitabı Herzog'un kahramanı Moses Herzog da tıpkı Eugene Henderson gibi bir orta yaş krizinin, entelektüel ve psikolojik bir bunalımın içinden hitap eder okuyucuya. Ailesi darmadağın olmuş, akademik hayatı çıkmaza girmiş Herzog, ailesine, arkadaşlarına ve ölmüş ya da yaşayan ünlülere hiç göndermeyeceği mektuplar yazar ve dünyayla, tarihle, kendi hayatıyla ve hayal kırıklıklarıyla ilgili sorular sorar, özürler diler, şikayet eder. Bu kitapla Bellow ikinci defa Ulusal Kitap Ödülü'nü kazanmıştır. Bellow 1970 yılında Bay Sammler'ın Gezegeni'ni yayımladı ve bu kitapla beraber üst üste üç Ulusal Kitap Ödülü kazanan ilk Amerikan yazarı oldu. 1975'te de Pulitzer Ödülü'nü kazanacak olan Humboldt'un Hediyesi'ni yazdı. 1976'da İsveç Akademisi tarafından Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. Akademi ödülü verirken Bellow'un "derin bir insanlık kavrayışıyla çağdaş kültürün incelikli bir çözümlemesini eserlerinde birleştirmesine" dikkat çekti. Bellow'un bu tarihten sonra yazdığı kitaplar, sırayla Dean'in Aralığı (1982), Daha Fazla Kalp Kırıklığı Ölümü (1987), Bir Hırsızlık (1989), Belarus Bağlantısı (1989), Beni Hatırlatacak Bir Şey: Üç Hikaye (1991), İşin Aslı (1997), Ravelstein (2000) ve Toplu Hikayeler (2001)'dir. 20. yüzyılın en büyük romancılarından biri sayılan Saul Bellow, 5 Nisan 2005'te, doksan yaşında Chicago'da öldü.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.