İster kum olarak aksın, ister iç içe geçmiş çarklarda dönsün, zaman geri dönmemecesine gözlerimizin önünden akar gider.
Kum saatinin camı kırılsa da, karanlıkta güneş saatine gölge düşmese de, zemberek akreple yelkovan ölü gibi kıpırtısız kalana dek yavaşlamış olsa da, zaman yine akmaya devam eder.
Bir saatten olsa olsa bu ilerleyişi belirtmesini bekleyebiliriz. Zaman, tıpkı kalp atışı ya da denizlerdeki gelgit gibi kendi hızını saptadığından, saatler aslında zamanı göstermez, sadece- o da ellerinden geliyorsa- zamanın temposuna ayak uydurur.
Boylam, 4. Bölüm: Zamanı Şişeye Hapsetmek