Siper kazma; düşman mevzilerine ulaşmak için "sıçan yolları" ve tüneller açma ; tehlike karşısında gergin bir durumda tüm hassalarıyla tutulan nöbetler; bedenin sürekli tutulmuş durumda kalmasına yol açan koşullar; düşmanın kafayı patlatan sonu gelmez kurşun sesleri; patlayan şarapnellerin sinirleri bozan patırtıları; karanlıkta iki cephe arasında kalan sahipsiz mıntıkada dikenli telleri onarmanın getirdiği büyük korku; saldırmak için gruplar halinde bir tünelde beklemenin ızdırabı; düşmanın süngüler ve bombalarıyla yapacağı anı dehset verici saldırının daha da ızdırab verici bekleyişi; dar siperlerde ve yer altında yabanıl, soğuk çelik ve ölüm, uygarlıktan uzak, acı çeken bedenler ve etrafa saçılan şarapnellerle gelen ölüm...
“Eğer diğer Müslümanlar bize yardım ettiyse veya hâlâ yardım etmek istiyorlarsa bu, hiçbir gücü olmayan çürümüş bir leşe, Hilafet makamına sahip olmamızdan kaynaklanmamaktadır. Bunun tek nedeni, bizim, Türklerin güçlü olmamızdır.”