Bella: Hala yapabiliyorken kaç git.
Jacob: Hadi. Bells! Nessie de beni seviyor.
Bella: Ne... kim seni seviyormuş?
Jacob: Şey, senin bulduğun isim çok uzun ve-
Bella: Kızıma Loch Ness Canavarı'nın adını mı verdin?
Renesmee ilk kelimesini tam bir haftalıkken söyledi. Kelime "anne"ydi, bu beni havalara uçurabilirdi ama bu hızlı ilerlemesinden o kadar korkuyordum ki, ona zar zor gülümsemiştim.
Bağıramazsam, onlara nasıl beni öldürmelerini söyleyebilirdim? Tek istediğim ölmekti. Hiç doğmamış olmaktı. Varlığım, bu acıdan daha ağır değildi. Bir kalp atışı kadar yaşamaya bile değmezdi.
Hiçbir uyarı vermeden durdu ve bana döndü. Yüz ifadesi beni yine dondurmuştu.
Bir an sanki küçük bir çocukmuşum gibi hissettim, bütün hayatını küçük bir kasabada geçirmiş bir çocuk.Sadece bir çocuk. Çünkü biliyordum ki, Edward'ın gözlerinde kavrulan azabı anlayabilmek için çok daha fazla yaşamış, hayatta çok daha fazla acı çekmiş olmam gerekiyordu.