Bilim Aşkı Üzerine Düşünceler

Broca'nın Beyni

Carl Sagan
432 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Carl Sagan'dan okuduğum ilk kitap. 400 sayfa olmasına rağmen içeriği çok zengindi. Din, Bilim, Uzay ve daha birçok konudaki düşüncelerini içeren Broca'nın Beyni genel anlamda oldukça iyi bir eser. Fakat birkaç yerde -yazarın kendisi de bunu belirtmiş- anlaşılması zor oluyor kitap.
Broca'nın Beyni
Broca'nın BeyniCarl Sagan · Say Yayınları · 2019138 okunma
( Bilim Aşkı Üzerine Düşünceler. ) _Bu kitap, evreni ve kendimizi keşfetmek üzerinedir. _BİLİM, bir bilgi bütünlüğünden çok bir düşünme biçimidir. Duyu organlarımızın yetersizligi algılarımızı çarpıtabilir. Bilim deneye dayanır, köhne sabit fikirlere istekte meydan okuyabilmeye, evreni gerçekte oldugu gibi görebilme şeffaflığına yaslar sırtını. Bu
Reklam
432 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Evren, en azından bir dereceye kadar bile olsa, onu anlayanlara aittir...
"Bilim, bir bilgi bütünlüğünden çok bir düşünme biçimidir. Amacı Dünya'nın nasıl işlediğini bulmak, olası düzenekleri araştırmak, tüm maddenin yapı taşı olabilecek atomaltı parçacıklardan yaşayan organizmalara, sosyal insan toplumuna ve oradan da evrenin tamamına değin her şeyin birbiriyle nasıl bağlantılandığını derinlemesine
Broca'nın Beyni
Broca'nın BeyniCarl Sagan · Say Yayınları · 2019138 okunma
Bilim kimilerine göre yüce bir tanrıçadır, kimileri içinse tereyağı sağlayan bir inek.
“Görünüşe göre aşmamız gereken engelin özünde insani bir zaaf yatıyor; hani şu davetsiz ve gizliden gelip kafamızın içine giriveren ve belli görevleri insan kadar veya ondan daha iyi yapabilen makinelerde tehdit edici bir şey, insani olmayan bir tehlike olduğunu kuruntusu veya nükleit asit ve proteinler yerine silikon ve germanyumdan yapılmış yaratıklara karşı duyulan bir çeşit nefret. Oysa türümüzün hayatta kalabilmesi, birçok bakımdan bu ilkel şovenizmi aşabilmemize bağlı. Zeki makinelere uyum sağlamamızın bir alışkanlık meselesi olduğu söylenebilir. İnsan kalbinin atışını hissedebilen kardiyak kalp atışı düzenleyicilerini şimdiden yapabiliyoruz; bu düzenleyiciler çok hafif bir düzensiz atışı sezip kalbi uyarabilecek hassaslıktadırlar. Belki orta düzeyde ama çok yararlı bir makine zekası bu. Böyle bir cihazı kullanan birisinin onun zekasına kızabileceği hayal bile edemiyorum. Bana kalırsa nispeten kısa bir zaman içerisinde insanların çok daha zeki ve karmaşık makineleri de benzer şekilde kabullendiğine tanık olacağız. Zeki bir makinede insanlık dışı hiçbir şey yoktur; aksine bu aslında gezegenimizdeki yaratıkların içersinde sadece insanın sahip olduğu mükemmel entelektüel yetilerin zamanımızda ortaya çıkan bir ifadesidir.” -Carl Sagan
Sayfa 322 - Say yayınlarıKitabı okudu
Sinkrotron Emisyonu
Elektrik yüklü parçacıkların ışık hızına yakın seyahat ederken kendi yönleri doğrultusunda yaydıkları radyasyon.
Sayfa 304Kitabı okudu
Reklam
Einstein’ın itibari o denli yüksekti ki, 1939 yılında bir grup Avrupalı göçmen fizikçinin, Başkan Franklin D. Rooswelt’e bir mektup yazmışsın ve Almanların nükleer silahlara sahip olma ihtimalini ortadan kaldırmak için bir atom bombası geliştirmeyi önermesini istemek için ona yaklaşmaları çok doğaldı. Nükleer fizik alanında çalışmamasına ve daha sonraki Manhattan Projesi’nde rol oynamamasına rağmen, Manhattan Projesi’nin başlamasına yol açan o mektubu yazdı. Ancak Einstein o mektubu yazmamış olsa bile, Amerika’nın yine de bombayı yapacağını varsayabiliriz. E = mc² olmasa bile Antoine Becquerel’in radyoaktiviteyi keşfi ve Ernest Rutherford’un atom çekirdeği araştırmaları -her ikisinin çalışmaları da Einstein’dan bağımsızdı- büyük bir olasılıkla nükleer silahların geliştirilmesine yol açacaktı.
Sayfa 48 - Say yayınlarıKitabı okudu
E=mc2
Eşitlik, maddenin enerjiye, enerjinin de yine maddeye dönüşebilirliğini vurgulamaktadır. Formül ayrıca enerji ve kütlenin korunmasına, enerji ve kütlenin yoktan var edilemeyeceğine ya da tümüyle yok edilemeyeceğine, ancak herhangi bir biçimdeki enerji veya kütlenin bir diğer şekli dönüşebileceğine hükmetmektedir. Eşitlik E harfi, m kütlesinin enerji olarak değerini ifade eder. İdeal bir ortamda m kütlesinden edilebilecek enerji mc²’dir; burada c ışık hızını simgeler ve c= 30 milyar cm/saniyedir. (ışık hızını simgeleyen c daima küçük harfle belirtilir, asla büyük harfle yazılmaz.) Eğer m’yi gram, c’yi de bir saniyede santimetre olarak ölçersek, E’yi erg diye adlandırılan bir enerji birimiyle ölçeriz. Bu da kabaca bir ton TNT’nin patlamasıyla ortaya çıkabilecek bir enerjiye denk gelir. Bunun anlamı şudur Eğer elde etmeyi bilirsek, çok küçük miktardaki bir maddede muazzam bir enerji saklıdır. Nükleer silahlar ve nükleer enerji santralleri, Einstein’ın işaret ettiği bütün maddelerde saklı bir enerjiyi ortaya çıkarma yolunda çekinerek sarf ettiğimiz ve etik açıdan sakıncalı olup olmadığına bir türlü karar veremediğimiz çabalarımıza birer örnektir. Bir termonükleer silah olan hidrojen bombası korkunç bir güce sahiptir; ancak o bile m hidrojen kütlesinden elde edilen mc²’nin sadece yüzde birini açığa çıkarabilecek kapasitededir.
Sayfa 42 - Say yayınlarıKitabı okudu
“Ben, kendini bütün varoluşun uyumunda, ihtişamında gösteren Tanrıya, Spinoza’nın Tanrısına inanıyorum, insanların kaderi ve faaliyetleriyle ilgilenen Tanrıya değil.”
Sayfa 51 - Say yayınlarıKitabı okudu
“İster çöpçü olsun ister üniversitenin başkanı, fark etmez, ben herkesle aynı şekilde konuşurum.” Einstein
Sayfa 50 - Say yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ben bilinmeyenlerle bilinenlerin iç içe olduğu bir evreni seviyorum. Her şeyin bilindiği bir evren durgun, sıkıcı, bazı zayıf akıllı ilahiyatçıların benimsediği cennet kadar bıkkınlık verici bir yer olurdu. Anlaşılmaz bir evren ise düşünebilen bir canlı için yaşanmaz olurdu. Bizim için ideal evren tıpkı içinde yaşadığımız gibi olan bir evrendir ve öyle sanıyorum ki bu hiç de tesadüf değil.
Sayfa 36 - Say yayınlarıKitabı okudu
Evren, en azından bir dereceye kadar bile olsa, onu anlayanlara aittir.
Sayfa 34 - Say yayınlarıKitabı okudu
“Toplum en iyilerimizi dahi yozlaştırabilir.”
Sayfa 26 - Say yayınlarıKitabı okudu
“Aç bıraktığımız ve işkence ettiğimiz insanların almaya ve öldürmeye sosyal bir eğilimleri vardır. Biz ise bunu alınlarının çıkık olmasına bağlarz.”
Sayfa 21 - Say yayınlarıKitabı okudu
Resim