Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bu Egoları Şişirsek de mi Saklasak?

Aykut Oğut

Bu Egoları Şişirsek de mi Saklasak? Sözleri ve Alıntıları

Bu Egoları Şişirsek de mi Saklasak? sözleri ve alıntılarını, Bu Egoları Şişirsek de mi Saklasak? kitap alıntılarını, Bu Egoları Şişirsek de mi Saklasak? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nietzsche
Hayatını gerçekten anlamış bir insan, hayatına dönüp baktığı zaman, yaşadığı her neyse onu sonsuza kadar tekrar, tekrar, tekrar, tekrar yaşamaktan mutluluk duyacak kişidir.
Sayfa 112 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ego Latincede BEN demek. Hepimiz evrenin bireysel halleri olarak çok güçlü yaratıcılar olduğumuza göre, ben şuyum, ben buyum, ben şöyleyim, ben böyleyim dediğinizde: BEN …………………. Noktalı kısımlara ne koyuyorsanız, ego, sadık bir asistan olarak ya da bir asker gibi bu kararı bizim için koruyor.
Varoluş seçimini -konuyla ilgili inançlarını- değiştirmediğin sürece telkinler, olumlamalar tek başına hiçbir işe yaramayacak. Şöyle diyelim; Benim kredi kartı borçlarım var ve aldım elime kalemi, telkinlerimi yazdım: "Para biriktirebildiğim için şükrediyorum, boooll para geldiği için şükrediyorum." günde yüz bin defa tekrarla bunu... Sen eğer bir yerlerde paranın kötü olduğuna inanıyorsan, paranın insanı bozabileceğine inanıyorsan, paranın kardeşi kardeşe düşürebileceğine inanıyorsan, hiç bir şekilde o telkinlerden sana bir hayır gelmeyecek. Geçmişinde bu kararı almana yol açan anıyı bulamasan bile neye inandığını görmek durumundasın.
Kişiler kendilerini ısmarladıkları şeye aitlik durumuna getirince, EVREN öyle ya da böyle var eder. Ne kadar zıtlık varsa, ne kadar çatışan arzu varsa o kadar iyi. Çünkü evren bu sayede daha da yer açar ve genişler.
Dolayısıyla iki tarafın da isteği birbiriyle çakışmadı. İki tarafın da güçlü arzusu yepyeni bir OLASILIK doğurdu. - Evrende hepimizin istediği gibi var olabilmesi için yeterli yer var. Evren bu, belediye otobüsü değil. - Çakışan isteklerimiz evrenin bile genişlemesini sağlar.
Reklam
Hayatınızın senaristinin siz olduğunuzu kabul ettiğiniz zaman, yani yaşadığınız şeyin sorumluluğunu hissettiğiniz, hayata karşı, kendinize karşı HİSSETTİĞİNİZ her şeyin sorumluluğunu aldığınızda, onu değiştirme gücünü elinizde tutabilirsiniz.
Esas yapmanız gereken DELİL TOPLAMAK. Gerçek ve elle tutulur deliller. Kendi hayatınızdan veya başkalarının hayatından, İŞİNİZE YARAYACAK deliller. Bu örnekte savcı BECEREMEZ iddiasıyla geldiğine göre, sizin becerebildiğinize dair deliller bulmanız gerek. İlk başta çok kolay olmayabilir, kabul ediyorum. Çünkü hayatınızın bir kısmını, BECEREMİYORUM, diye geçirdiğiniz için gerçekten beceremediğiniz olaylar mutlara yaratmışsınızdır. Oturun ve becerebildiğiniz olayları hatırlayın. Küçük şeyler bile olsa. - Belki geçen hafta bir sınavı geçtiniz, BU BİR BECERİDİR. - Belki arkadaşınıza e-mailini nasıl kullanacağını öğrettiniz, BU BİR BECERİDİR. Eğer zorlanıyorsanız önce basit şeylerle başlayın. Sonra elinizde biriken delillerle savcıya (egonuza) derdinizi anlatın. Bakın nasıl dinlemek zorunda kalacak ve davayı kazanacaksınız.
Hayatında yapamadıklarına değil yapabildiklerine, olmadığın şeylere değil olabildiklerine bakmaya başla.
Sayfa 119Kitabı okudu
''Hayatında yapamadıklarına değil yapabildiklerine, olamadığın şeylere değil olabildiklerine bakmaya çalış.''
Sayfa 119 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir ilişkinin iki evrensel sebebi vardır; _ keyif almak. _ kim olduğunuzu keşfetmek. Bunun dışında kalan herşey Kötü bir Türk filmi sahnesidir.
Bir merdivenin birinci basamağındayken on birinci basamağına atlamaya kalkarsanız tek şey olacak: Tepe taklak düşeceksiniz!
Eğer korku hissetme kapasitemiz varsa, endişe, üzüntü, kırgınlık, acı çekme kapasitemiz varsa -ki var- bunlar içimize boşuna koyulmadı. Bunlar HATALI ya da DEFOLU olduğumuzun göstergesi değil.
... Çünkü deneyimlemediniz. Size ait değil. Sadece BİLGİ olarak duruyor. Onun tadına bakmanın, dilinizde hissettirdiği duygunun ne olduğunu tarif bile edemezsiniz.
Bu pozisyon olmazsa aynı deneyim başka türlü de gelebilirdi. - Belki aynı şirketin yurt dışı ayağında çalışırdı. - Belki bambaşka bir şirketten haberdar olur ve aynı şeyleri orada yaşardı.
192 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.