Rus edebiyatı okumalarına hangi kitapla/yazarla başlamalı ?
Evet bu soru azımsanmayacak kadar çok sorulur.Lakin cevaplar bir o kadar farklıdır. Aslında küçük bir araştırmayla Rus edebiyatının şiirsellikten düzyazıya geçişinin Puşkin ile gerçekleştiği genelde ülkemiz okuyucuları tarafından atlanır, Dostoyevski'nin veya Tolstoy'un gençlik eserlerini geçtim ustalık eserleriyle başlanarak, bu edebiyatın tohumu gözardı edinir.Popülist bir okuma yapılır.
Oysa Rus edebiyatındaki karakter gelişimi ve mekanların oluşumu bu kitapla başlar. Eğer Yüzbaşının Kızı olmasaydı Savaş ve Barış yazılamazdı belki de veyahut Suç ve Ceza'nın Roskolnikov'u,Puşkin'in Maça Kızı hikayesindeki Hermann karakterinin bir yansıması olarak algılanabilir. Özetle, Puşkin Rus edebiyatının babasıdır hiç kuşkusuz.Puşkin'i okumamak, Rus edebiyatı okumalarını eksik bırakır şüphesiz.
Kitaptan az biraz bahsedecek olursak; sadece Yüzbaşının Kızı'nı kapsamadığını belirteyim... Puşkin'in yazımlarını zamandizinsel bir yöntemle sıralamış. 18. yy Rusya'sına bir yolculuk yapıyorsunuz.Byelkin Öyküleri'ni ve Dubrovski'yi oldukça beğendim diyebilirim. Puşkin'in şiirleri kapsam dışı bırakılmış. Ilgilenenlere Yevgeni Onegin'i önerebilirim şiirsel anlatımlardan.
Ez cümle; Puşkin gibi Rus edebiyatının babasını okumak, temel atmak gibi bi nevi. Genelde Yordam ve İletişim tercihimdir yayınevi olarak.Bunu seçme nedenim tüm hikayelerin birarada zamandizimsel olarak tek kitapta toplanması.
Ne demiş Dostoyevski : "Puşkin gelecekten haber getiren peygamberimizdi bi nevi"
Okuyunuz,okutunuz.