Bütün Öyküleri - 1

Sabahattin Ali
"odamda beni kitaplarım bekler, bu yegane tesellidir"
Sayfa 112 - bir delikanlının hikayesiKitabı okudu
“Ne içimdeki sokaklara sığabildim Ne de dışardaki dünyaya.”
"bir sanatkâr... dedi. ümidi kırılmış bir sanatkâr... hakikî sanatın takdir edilmediğini görerek insanlardan kaçan bir talihsiz."
Sayfa 28 - maviçatı yayınları, viyolonselKitabı okudu
o kadar süratle değişmiştim ki eski benliğimle yeni benliğim arasındaki ayırıcı çizgiyi elimle tutabileceğimi zannediyordum
Sayfa 23 - maviçatı yayınları, bir siyah fanila içinKitabı okudu
Haklı isyan
sen sevgiline ne verebilirsin sanki? kalbini mi? pekala, ikincisine? gene mi o? üçüncü ve dördüncüye de mi o?
Sayfa 59 - maviçatı yayınları, değirmenKitabı okudu
online derslerde bende böyle oluyorum
"ama öyle bir hale geldim ki, çıldıracaktım. düşünüyordum: gidersem istikbalimi kaybedecektim, fakat durursam aklımı... yalnız kaldığım günlerde benim yegâne dostum olan aklımı... her şeyden fazla sevip beğendiğim akılcağızımı!"
Sayfa 22 - maviçatı yayınları, bir siyah fanila içinKitabı okudu
"Gözlerinden okuduğum dargınlık bana günlerimi zehir ediyordu."
Sayfa 164 - bir skandalKitabı okudu
"sanat, ilâhi sanat aşka yenilmişti"
Sayfa 31 - maviçatı yayınları, viyolonselKitabı okudu
"Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana falana veriyorsun... göğsünü yararak o eti ordan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun"
Sayfa 60 - maviçatı yayınları, değirmenKitabı okudu
sevmek, hele benim sevmek berbat bir şeydir. hayatımda yalnız o vardı. gözümü kapadığım zaman onu, açtığım zaman onu, uyuduğum zaman onu, uyandığım zaman onu görüyordum. halbuki ben onun için bir hiçtim; gelmiş ve geçmiş birisi.
Sayfa 12 - maviçatı yayınları,bir cinayetin sebebiKitabı okudu
"babalarımız dedelerimizden, biz de babalarımızdan ne gördükse onu yapıyor, tıpkı onlar gibi yaşıyorduk. Bundan memnunduk. Zaten yeryüzünde başka bir şeyin de olabileceğini bilmiyorduk ki memnun olmayalım. Bütün vazifemiz, bize verilen emanetleri oğullarımıza vermek, onlara da böyle yapacaklarını söylemek zannediyorduk. Dışarıdan gelecek bir elin bunların hepsini alt üst edeceğini düşünmüyorduk bile ..."
Sayfa 106 - bir ormanın hikayesiKitabı okudu
--Ta ne zamanlardan beri sesimizi çıkarmayıp içimize attığımız şeyler, hep birden uyandı; hepsinin acısını birden duyduk..
Sayfa 109
Zaten sıkmadan uzun uzun anlatmasını bilen yegâne geveze, denizdir..
Sayfa 125
“Çünkü içten duyulan şeyler hep yanlış anlaşılır... Çünkü azlıkta kalanlar çok olanlara nedense tepeden bakarlar...”
Resim