Bütün Şiirleri

Halide Nusret Zorlutuna

Oldest Bütün Şiirleri Posts

You can find Oldest Bütün Şiirleri books, oldest Bütün Şiirleri quotes and quotes, oldest Bütün Şiirleri authors, oldest Bütün Şiirleri reviews and reviews on 1000Kitap.
296 syf.
8/10 puan verdi
Cumhuriyet'in ilk kadın öğretmenlerinden olan Halide Nusret'in şiirleri belki de içinde bulunduğu dönemin en önemli şiirlerinden bana göre. İşlediği vatan sevgisi -özellikle Anadolu- konuları çok içten bir bağlılık gösteriyor. Bunun yani sıra aşkı ve sevgiyi hep bir hasret içinde anlatıyor. Sanki hepsi birer gönderilmemiş mektup. Dili Servet-i Fünun özellikleri taşısa da ilk başlarda, bunu devam ettirmeyip hece veznini tercih ediyor. Ses ve ahenk bakımından çok değerli eserleri mevcut.
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriHalide Nusret Zorlutuna · Timaş Yayınları · 200837 okunma
Anneme
Bağların başında yine duman var, Telaşlı uçuyor beyaz martılar; Fırtına kudurmuş zalim bir kinle... Annecim, bir lahza kalbimi dinle: Benim içimde de fırtınalar var, Müşfik kollarınla gel, boynumu sar, Ruhumu kaplayan buzları erit! Senden hiçbir zaman kesmedim ümit! İçimin her mahzun üşümesinde, Güneşli bir nağme titrer sesinde, Isıtır kalbimi tatlı bakışın. Ah anne, bu sene, bu zalim kışın Koynunda solarsam bir yaprak gibi, Isıtacak sensin yine o kalbimi. Dizlerinde geçti on sekiz yaşım; Göğsünde bir yer aç, bu yorgun başım Kalbinin üstünde dinlensin biraz. Daima şefkatli gözlerinde yaz, Daima şefkatli ellerin sıcak... İğil de azıcık gözlerime bak: Ruhumu kavrayan elemi dinle, Söndür bu ateşi nazlı sesinle!...
Reklam
Güneşten bir parça gibi gözlerin Gönlüme akıtsın ışıklarını; Bir musiki gibi sesinin derin Ahengi anlatsın bana yarını: Yarın! Büyük yarın! Beklenen yarın! Yurdun her köşesi çiçeklenecek; Ağrısı dinecek ıstırapların, Fazilet, zulmeti, zulmü yenecek.
Geç yolcu geç, bu gamlı vadilerden uzaklaş, Geç, bu vakitsiz solan saçlarıma bakmadan, Gönlüme bir teselli şulesi bırakmadan, Sevinçli sözler dinle, gülen yüzlere yaklaş. Neşenin alevinin neşeli gözlere yak, Beni bitmez tükenmez elemlerimle bırak!
GÜNEŞ DOĞARKEN
Esaret acısı bir kabus gibi Çökmüştü biçare omuzlarına; Hepsinin bunalmış, ezilmiş kalbi; Ümitsiz bakıyor gözler yarına. Şu yanda yaralı bir delikanlı, Ötede matemli bir taze dul var. Bütün gözler yaşlı, ufuk dumanlı, Her göğsün altında bir yara kanar... Bu kadar elemli bir günde doğdun, Ey büyük Türklüğün büyük güneşi! Zulmü parçaladın, zalimi boğdun, Söndürdün bayrağa salan ateşi. Yaralar sarıldı, yaşlar silindi, Parladı zulmetten eriyen gözler; Her kalbe ümidin ışığı silindi, Ümitle gülmeğe başladı her yer. Çelikten kolunla tuttun elinden, Kaldırdın mustarip, hasta vatanı. Cihan! Hayretle bak! Tarih, iğil sen! Ey ati, kemali, "Kemal" de tanı!...
SÜVARİLERİN ŞARKISI
Bu toprağın bağrında bir coşkun çağlıyanız; Dağdan dağa atlarız, coşar, taşar, güleriz. Türk'ün kolunda kuvvet, damarlarında kanız; Biz tarihe bir altın yaprak açan elleriz! Kızıl alevler saçar atımızın yelesi, Ovaları inletir nallarımızın sesi. Biz Türk süvarisiyiz: İyi bak, iyi tanı! Rüzgarlarla yarışır hücumlarda atımız. Yakarız yurdumuza kem gözlerle bakanı Şimşeklerden hız alır çelik mızraklarımız. Kızıl alevler saçar atımızın yelesi, Ufujları çınlatır nallarımızın sesi.
Reklam
326 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.