Söyle bana söyle bana
Ağır ağır akan Tuna
Kaç kere bulandın kana
İçtiğin kanlar hakkı'çin
Atlılar beş yüzü birden
Nasıl geçtiler bu yerden
O hançer minarelerden
Ak pürçekli anam, aziz pederim
Gülden nazik ellerinizden öperim
Mektunu yazarken kara kış idi
Çarığım buz tuttu, elim üşüdü
Kağıt bulamadım mendile yazdım
Kalem bulamadım kan ile yazdım
Ne çantada erzak, ne matarada su,
Dilimde zikrullah, yolumda pusu
Eğer maveradan gelirse davet
Bir ziyafet gibi gelir şahadet
Yiğide şahadet nasipse eğer
Apansız avare bir kurşun değer
Ya ak pak alnından, ya sinesinden
O an bir kuş uçar ten kafesinden
Kanadı kınalı bir ak güvercin
Baba ocağını ziyaret için
Bir anda kaybolur zaman ve mekan
Bizim için zaman, yekpare bir an
Her ruha bir melek refakat eder
Ravza-i Nebi'yi ziyaret eder
O makamda ne gam kalır, ne keder
Rabbim sizlere de şefaat eder
Dua edin, yas tutmayın bizlere
Bakıp bakıp mazideki izlere