Tanınmış bir Alman oyun yazarı ve tiyatro yönetmeniydi Berthold Brecht. Ama şaşırtıcı şiirler de yazdı. İlk şiirleri 16 yaşında yayımlandı ve hayatı boyunca yüzlerce şiir yazmaya devam etti. Şiirlerinde, halk türkü ve şarkılarından, Rimbaud ve Villon’un şiirlerinden etkilendi. 90lı yıllarda okuduğum ilk yabancı şairdir o. Onun kelimeleri beni şoke etmişti genç yaşımda. Bu yüzden, özel basım şiir kitabını dolabımın en arkasına gizlemiştim ara sıra çıkarıp okumak için. Yasaklı bir şey yapıyor gibi tedirgindim çünkü. Yıllar sonra, düşünceye vurulmaya çalışılan zincirlerin üretken olmayı kamçıladığını kabul etsem de, sevmedim sınırlandırılmayı. Oysa biliyorum, özgürlüğün özgünlüğü yok ettiğini. İşte Hasan Kutuyazıcı’nın çevirisiyle, özgün adı “1940” olan Berthold Brecht’in şiiri:
Küçük Oğlum Soruyor
Küçük oğlum soruyor bana: Matematik öğreneyim mi?
Şöyle cevaplamak geçiyor içimden: Ne diye!
İki parça ekmeğin tek parçadan fazla olduğunu
Okumadan da anlayabilirsin sen.
Küçük oğlum soruyor bana: Fransızca öğreneyim mi?
Şöyle cevaplamak geçiyor içimden: Ne diye!
Bu ülke çökmek üzere.
Sen karnını ovuştur elinle, biraz da inle
Onlar anlarlar derdini.
Küçük oğlum soruyor bana: Tarih öğreneyim mi?
Şöyle cevaplamak geçiyor içimden: Ne diye!
Başını toprağın altına sokmayı öğren
Böylece hayatta kalırsın belki.
Ve sonra: Evet öğren -diyorum- matematiği.
Öğren Fransızcayı, öğren tarihi!