"Dede Korkut'un destan kahramanları, sonradan yerlerine camiler inşa ettirdikleri kiliseleri zevkle tahrip ederler, ellerine geçirdikleri rahipleri kılıçlarına amansızca kurban ederlerdi." Burada yazar kaynak olarak Kitab-ı Dede Korkuttan sayfa 48'i gösteriyor okumadığım için fikir belirtemiyorum fakat devamı için birazdan elimden
Şeyh Bedrettin, panteist-materyalist bir dünya görüşünden yanaydı: “Cehalet döneminde insanlar elle tutulur gözle görülür putlara inanıyorlardı. Şimdilerde ise gönüllerini görünmez putlara verdiler.” İnançtan çok aklın mantığına güveniyordu: “Umarım ki Tanrı gerçeğin örtüsünü kaldırır ve insanlar da ona inanma fırsatını bulurlar. Şunu bilin ki,
Oruç (Uruç) bin Âdil’de şunları okuyoruz: “Simavna kadısı oğlu Şeyh Bedreddin kazasker olduğu zaman, yanında Börklüce Mustafa denen bir kethüdası vardı. Kendisine şeyh dediği sürece en ileri gelen müridi ve halifesi oydu. Bu Börklüce Mustafa Karaburun’da şeyh oldu ve ortalığı karıştırmaya başladı. Aydıneli’ni kendi yanına çekti. Kendisinin –Allah