Büyük Doğu - Sayı 22

Bay Celal Bayar! Cumhur Başkanı olduktan sonra, sırf selefinizi devirmiş olmak için sizi geti. ren, temiz, yani Müslüman Türklerin kudumunuz şerefine Yalovada kestikleri kurbana karşı: Ben låik bir devletin reisiyim, böyle şeyler istemem! Diye mukabele ettiğinizi herkesin duymasından elbette şikâyetçi olamazsınız.

Sayfa 3 - 18 Ağustos 1950 - 5. Yıl - Sayı: 22 /Siyasi - Edebi haftalık mecmua /DEDEKTİF X BİR

E.

KIRINTI NOTLARDAN :

Bay Fuat Sirmen! Seçimlere yakın günlerde, üst üste hakkında sayısız davalar açtırdığınız ve nihayet tevkif ettirmeğe muvaffak olduğunuz Necip Fazılın zindanda bulunduğu günlerde İstanbula gelip Adliye binasında resmen huzurunuza çıkan Birinci Ağır Ceza Reislyle ne konuştuğunuzu söyliyebilir misiniz?

Sayfa 3 - 18 Ağustos 1950 - 5. Yıl - Sayı: 22 /Siyasi - Edebi haftalık mecmua / DEDEKTİF X BİR

Reklam

E.

KIRINTI NOTLARDAN:

Bay İsmet İnönü! Siz Birinci Cumhur Reisinin emriyle Başvekillikten atıldığınız zaman, yine onun emriyle ve onun hesabına, kim bilir hangi pay olarak. İş Bankasından ayda muntazaman ve maktuan 1000 lira aldığınızı herhalde inkâra lüzum görmezsiniz! Fakat bu parayı nasıl alabildiğinizi, kabul edebildiğinizi bir özre bağlıyabilir misiniz?

Sayfa 3 - 18 Ağustos 1950 - 5. Yıl - Sayı: 22 /Siyasi - Edebi haftalık mecmua / DEDEKTİF X BİR

E.

Zekâtın yalnız iktisadi neticeleri, (ekonomik) kıymet (faktör) ü üzerinde ince ve derin tetkikler уаpan bazı Garp mütefekkirleri, Garbın ana hastalığı sermaye (hipertrofi - dehhameleşme) sinin ve ne bulursa hortumiyle sömürücü mülkiyet canavarlaşmasının, bu kıstas içinde hemen hemen imkânsızlık be lirttiğini, ve sermaye yükseldikçe devrilmeğe ve ce miyet kasasına yuvarlanmaya mecbur zirve kısımların tekrar yerine gelmesi ve evvelki hadleri aşabilmesi için, gittikçe ve muzaaf çoğalma kanuniyle artic bir gayret ve kudret yükselişine ihtiyaç bulunduğunu tesbit etmişlerdir. Ne hazin!.. Onlar bunu tatbik edemezler; zira tatbik edebilmeleri için sade ve mücerret zekâta değil, Allaha ve onun Üstin Resulüne inanmaları lazımdır.

Sayfa 2 - 18 Ağustos 1950 - 5. Yıl - Sayı: 22 /Siyasi - Edebi haftalık mecmua /İdeolocya Örgüsü

E.

İstediği kadar yemekte serbest olan adama, yediği nisbette vazife ve yol yürümek mükellefiyeti verilince, hak cephelerinden hiçbiri müteessir olmadan, fayda, azami haddine yükseltilmiş olur. Bugünkü Garp dünyası ise, aç adamlar ve hakkı ödenmemiş iktidarlar arasında istediği kadar yiyen, yiyemediğini döken ve koltuğunda leş gibi uyuyup kendisini parazitlere yelpazeleten, her mânayı parayla kiralıyan ve hiçbir emek sarfetmiyen patronların (kapitalizma) cemiyetiyle, sadece, bütün yağları devlet fıçılarına bastırılmış ve ruhları kör barsak gibi çıkarılmış kimya gür büzü (homongolos) lara yol yürüten inkar yobazlarının (komünizma) topluluğundan mürekkeptir; ve оrtalıkta ses adına bunların şamatasından, hareket adına bunların tepintisinden başka bir şey yoktur.

Sayfa 2 - 18 Ağustos 1950 - 5. Yıl - Sayı: 22 / Siyasi - Edebi haftalık mecmua/ İdeolocya Örgüsü

E.

7mo

Islam İnkılabı

İslâm inkılâbında iktisadi nizam, bugün insanlığın başlıca istırabını teşkil eden ferdi mülkiyet ve kazanç hakkiyle (kapitalizma), içtimai tevazün ve iştirak zarureti (sosyalizma) arasındaki bütün tezatları barıştırıcı ilahi bir ahenk ifadesidir. Öyle bir ahenk ifadesi ki, bu, kendi başlarına ayrı ayrı bâtil sistemlerden herbirinin, kendi başlarına erişemiyeceği gaye ve hakikati, onlardan hiçbirine vücut ve istiklal vermeksizin sağlıyacaktır.

18 Ağustos 1950 - 5. Yıl - Sayı: 22 /Siyasi - Edebi haftalık mecmua