İlk kez 1944te vahşi kapitalizmin kalesi Amerika'da yayımlanan Büyük Dönüşüm şu cümleyle başlar: " 19. yüzyıl uygarlığı çöktü." Karl Polanyi nin çöktüğünü ilan ettiği ondokuzuncu yüzyıl uygarlığının can damarı ve temel biçimlendiricisi, kendi kurallarına göre işleyen piyasaydı; emek, toprak ve parayı metalar haline getiren ve insan toplumlarını uluslararası düzeyde eşi görülmemiş bir kurumsal tekdüzeleşme içinde kendine kayıtsız şartsız bağımlı kılan piyasa sistemi... Polanyi ye göre çöküş kaçınılmazdı, çünkü kendi kurallarına göre işleyen piyasa sistemi insan toplumuyla bağdaşması imkansız bir şeydi. Büyük Dönüşüm, bu bağdaşmazlığın ve kaçınılmaz çöküşün hikayesi. Yani hem ekonomik liberalizmin hem de ona karşı kaçınılmaz alternatifler olarak ortaya çıkan faşizm ve sosyalizmin hikayesi... Büyük Dönüşümün 80lerde , yani Polanyi nin "insan doğasına aykırı" dediği piyasa toplumunun, insanlık tarihinin son aşaması olarak bütün dünyaya dayatıldığı, ekonomik liberalizmi eleştirmeye kalkanların geri kafalı cahiller ile korumacılık önlemlerinin sağladığı rantları elden kaçırmaya çalışan çıkar gruplarıyla onlara hizmet eden popülist politikacılar olarak görüldüğü, sosyalizmden ise neredeyse bütünüyle ümit kesildiği bir dönemde gündeme gelmesi ayrıca kayda değer.
- Ayşe Buğra-