"Bu memlekette her şey rastgele, hazırlıksız vukua gelir ve hiç bir şey degişmez. Hal, rehavet ve atalet tesirile, belki de unutma sebebile, mazi ile birleşir."
Bir erkek gibi muhakeme yürüten, daha şimdiden hesaplı harekete ve kendi kendini tetkik ve müşahedeye alışmış bulunan bir Alman kızının bu garip bir kaderi idi.
"Kalbim bana büyük bir saadet vadetmiyor; bana yalnız hırsıcah bir destek teşkil ediyor. Fakat hissediyorum ki, er geç kendi kendime bir hükümdar olacağım."