Düşünce Tarihine Bakış

Büyük Muztaribler 3

Salih Mirzabeyoğlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Şuurun Derinlikleri..."
- " (...) Herşeyin sonsuza kadar birbirleriyle irtibatlı olduğu bir kâinatta, bütün şuurlar da birbirleriyle bağlantılıdır. Görünüşlerimiz ne olursa olsun, bizler sınırları olmayan varlıklarız; insanoğlu, şuurun derinliklerinde tektir…"
İBDA YayınlarıKitabı okudu
"HİÇ NEDİR?"
- " (...) Bu suâle verilebilecek her türlü cevap imkânsızdır; çünkü, böyle bir cevapta zorunlu olarak, "hiç şudur" veya "hiç budur" şeklinde bir cevap kullanılır. Hiç hakkında suâl de, cevab da, aynı ölçüde kendi içinde mânâsızdır. Böylece, bu suâlin ilim tarafından geri çevrilmesine gerek bile kalmaz. Genel olarak düşünmenin hep başvurulan temel kuralı, kaçınılması gereken çelişme ilkesi, "genel mantık", bu suâli yere çalar; çünkü, aslında hep bir şeyi düşünmek olan düşünme, düşünme olarak "hiç"i hedeflediğinde kendi özüne aykırı davranmış olur. Hiç'i nesne hâline getirmek bize böyle tamamen yasak edildiğinden, "hiç" hakkındaki sorgulamamız da sona ermiş demektir; tabiî ki, hiçi kökünden kavramak ve onun keşfedilebileceğine karar vermek için, "mantık" ın en yüksek merci olması ve anlama kabiliyetinin araç, düşünmenin de yol olması şartıyla."
Sayfa 352 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BİLMEYİ BİLMEK...
- " (...) Bilmeyi bilseydin, Allah Resûlü'nün sünnet ve hadîslerini, "Onun ölümünü üzerinden 200- 300 sene geçtikten sonra birileri toplamış!" diye fare kafası ve kenef ağzıyla reddetmezdin. "Kuvvetli hadîs" ve "zayıf hadîs" sadedinde serdedilen delillerin aslında zâhire rahmet cümlesinden olup, işin aslının "ehl-i kalb"e sorulması gerektiğini bilirdin. Aramayı ve sormayı bilirdin. Bulduğun cevabın, neyin hâlline dair yakîn getirilmesi gereken olduğunu bilir, bunun havada ve meselesiz bir gevezelik işi olmadığını, meseleleri bilsen bilirdin. "Kuvvetli hadîs" ve "zayıf hadîs" tasnifinin, nerede ve ne bakımdan mühim olduğunu, meselenin niteliğine nisbetle "zayıf" diye belirtilen hadîslerin, Allah ve Resûlü'nü "varoluşan" tarzda bilmek bakımından, tahkikî imânın istediği "irâdî katılım" ve doğrudan seçici hürriyet gereği bakımından, ne muazzam bir lütuf, değer verme ve kuvvet olduğunu da anlardın. Yâni, "zayıf" nitelemesinden, "ehemmiyetsiz" anlamını çıkarmazdın."
Sayfa 228 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Düşünce...
- " (...) Düşünce, hangi noktaya kadar kendi kendini bilebileceğini belirlemek için, kendi kendini incelemelidir. Günümüzde herkes Kant felsefesini aştığını sanıyor, herkes daha öteye gittiği iddiasındadır. Ama "daha öteye gitmek", çifte bir anlam taşır. İleri veya geri gidebilir öteye gitmekle. Duruma yakından bakarsak görürüz ki, felsefe sistemlerinin pek çoğu, eski metafiziğin yeni bir kopyasından ibarettir. Bunlarda, eleştirisiz ve her birinin kendi anlayışına göre bir düşünce bulursunuz."
Sayfa 224 - Kant felsefesinin temel ilkesi, İBDA YayınlarıKitabı okudu
DARWİNİZM'İN ATALARINDAN BİRİ: İBN-İ HALDUN...
- " (...) İbn-i Haldun, akliyeci, muayyeniyetçi, müşahedeci, ve maddeci bir terkib çizerken, Darwinizm'in de ataları arasında: -" Biz varlıkları birbirine bağlı olarak görüyor ve varlıkların birinden ötekine geçişini mükemmel bir düzen içinde tâkib ediyoruz. Varlıklardan her bir basamak, aşağıdan yukarıya doğru yükseldiği veya yukarıdan aşağıya doğru bakıldığı zaman, kendisine yakın olan varlığın biçim ve kalıbına girmektedir. Yukarıya doğru yükselen varlık, kendisinden aşağıda olana nisbetle daha hafiftir. Bu durum, yıldızlar âlemine çıkıncaya kadar böyledir. Varlıklara bak: Madenlerden başlayarak, yavaş yavaş ve tabak tabaka şekillenmiş olduğunu görürsün. Maden, bitki ve hayvanların ana maddeleri ortaktır. Madenin en yükseği bitkinin en aşağısına bitişiktir. Meselâ, tohumsuz yetişen madenin, tohumsuz türeyen sebeblere, hurma ve üzüm gibilerin, inci sebebiyle kabuklu ve sümüklü böcek cinsine yakın olması; onların kalıp ve şekillerine girebilecek durumları. Bu tekâmül, en aşağıdan başlayarak, maymun ve şebek gibi hayvanlardan geçip insana kadar yükselmiştir. İnsanın en aşağısı işte bu hayvanlardan başlamıştır. Benim gördüğüm budur, doğrusunu Allah bilir."
Sayfa 274 - 275, İBDA yayınlarıKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.