Düşünce Tarihine Bakış

Büyük Muztaribler 4

Salih Mirzabeyoğlu

Büyük Muztaribler 4 Gönderileri

Büyük Muztaribler 4 kitaplarını, Büyük Muztaribler 4 sözleri ve alıntılarını, Büyük Muztaribler 4 yazarlarını, Büyük Muztaribler 4 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
484 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
UFKA DOĞRU, DÜŞÜNCE TARİHİNE BAKIŞ
Şehid Kumandan
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu
'nun İbda yayınlarından 49.sırada çıkan ilk basımı Ekim 2006'da neşredilen eser, 7 Levha (ana başlık), 98 ara başlık ve 482 sahifeden müteşekkil olup, ana başlıkları şöyle sıralayabilirz: 1.Levha, Takdim-Giriş. 2. levha, Esatirî Remzler. 3.Levha, Mahlâslar Hakkında. 4.Levha, Dört tekler (Baş Örnekler). 5.Levha, Büyük Şairler. 6.Levha, Güldeste. 7.Levha, Şair Padişahlar...
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu
elimdeki 4.ciltte Tamamen Doğu düşünür, şair, esatir ve remzleri, Osmanlı ve Doğu divan şairleri, mahlâsları ve dört büyüklerden( Nef'î, Fuzulî, Bâkî ve Şeyh galip) örnek gazeller, Doğu klâsiklerinde örnek metin ve şairler ve son bölümde Şair padişahlardan bahsetmiş... Ve son söz başlığı altında, eseri kendisi adına kaleme aldığı Üstad'dan O'nun "Tarih Muhasebesi -1379, 1979" isimli şiiriyle nihayete erdiriyor. O şiirden iki mısra: "Çözdük her müşkülü derlerse, de ki: Sonunda var olma müşkülü kaldı." Eserden Doğu fikir ve şiir sanatından, Şair ve mütefekkirlerden oluşmuş bir güldeste tadı alacağınızdan şüphem yok. Keyifli okumalar dileğiyle.
Vakur Tscheisever
Vakur Tscheisever
Büyük Muztaribler 4
Büyük Muztaribler 4Salih Mirzabeyoğlu · İbda Yayınları · 20068 okunma
GEÇMİŞ, ŞİMDİ, HAYÂL ve İSTİKBÂL İSLÂM'INDIR...
- " (...) Zaman, GEÇMİŞ buuduyla hafızadan hayâle mevzu: GEÇMİŞ, ŞİMDİ'de demek değil mi? Hatırlanamayanı da beraber, İSTİKBÂL, zanna dayanıyor, tahmine. İSTİKBÂL, ŞİMDİ'de değil mi? Geçmişle geleceği şimdi de toplayan BİR, doğrudan tecride mevzu ve kendiyle tecrid hâlinde HAYÂL değil mi? Netice olarak: İSTİKBÂL İSLÂM'INDIR..."
Sayfa 172 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
NEFS RUH'A KARŞI...
- " (...) Ruh ve beden karşılaşmasından meydana gelen NEFS'in, akıl ve beden yönünde müessir olarak, RUH kanadına karşı... Mesele bedeni kontrol edebilmek değil mi; o yoldan gelen verileri zihinde değerlendirmek. Böyle olunca, bütün beden ihtiyaç ve faaliyetlerinden, hastalığa kadar her şey, değerlendirme mevzu değil mi? Elbette beden acılarından, nefsi incitenlere kadarı da..."
Sayfa 210 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
MURAD'I KESTİRME...
- " (...) "Bir Peygamber, bu duvarın konuşması benim peygamberliğimin delilidir dese ve duvar da dile gelerek onun yalan söylediğini belirtse, duvarın sözüne değil de konuşmasına itibar olunur!"; süflilerin en süflisi ve insanın en yüksek zıplayışına vasıta DÜNYA'da, hakikatlerin insanlara göre nitelenişine bundan daha güzel bir misâl olamaz. MURAD'I kestirme bahsi. Hakikatler, Allah'ın muradıdır, rızası olamayanları da..."
Sayfa 218 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
MECAZİ BERZAH...
- " (...) "Nefsini bilen Rabbini bilir!" derken, NEFS ve RABB gibi, bilinen hep NEFS, RABB hep ötesinde; arada her ikisine âit yönüyle, "Allah'ın EMR'inden olan RUH" - BERZAH... Âlem'de insan-Dünyada insan, bizim için BERZAH ÂLEMİ'ne inansın inanmasın, bilerek veya bilmeyerek MECAZİ BERZAH tâbiri içinde uğraşıdadır..."
Sayfa 218 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
BUNDAN İYİSİ YOK...
_ " (...) İNSAN, nefsiyle meleklerden üstün veya hayvandan aşağı... Kur'ân'da "sefillerin en sefili!" diye nitelenen bu âlem, nefsin beden ve ruha âit yönüyle, düşüş sebebi malûm, bu dünyada ona bakan HASTA hükmündeki tarafını tımar edecek, iyi edecek; SIHHAT ve HASTALIK... Her şey zıddıyla kaimdir... İnsanın hastalık tarafı kesiksiz bir eksikliktir ki, NEFS kınanır olmaktan çıktıktan sonra, ebedî yeniyi kabul eden bir mahiyettedir... Bu, ALLAH ile KUL farkıdır... Allah'ın bütün isim ve sıfatlarının görünür olması bakımından, İNSAN'ın Allah'a HALİFELİK şanı, bütün mahlûkatı tasarruf için yaratılmışlığı, bu dünyanın şartlarında "onun takva-tekâmülünün görünebilmesi imkânı yönünden, bundan iyisi yok"..."
Sayfa 216 - 217. İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ÂLEM ve İNSAN...
- " (...) Misâl âlemi ve Halk âlemi de dediğimiz, dünya, kâinat, şu içinde yaşadığımız âlem... Herkes kendi NEFS gemisinin kaptanı; bakımıyla ve iyi seyir için şekli şemaliyle, kendi rotasına uygun tedbir ve tedarikiyle meşgul ve mesul olduğu... Ruh; Vali, nefs ise binek... Nefs'i beden mânâsıyla kullandığımız belli: Âlemde İNSAN... Dünya'da görünüşü, Cennet'ten indirilişi yüzünden: Şeytan aldatmasına kanması... Hatırlayınız: "İnsanı kendim, ÂLEMİ insan için yarattım!"... Buyuran Allah... Âlem'in geniş mânâsı içinde, Dünya'ya iniş? Onun sebebi bir yana, hikmeti, "Efendiliği gözüksün!" diye..."
Sayfa 215 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
ÖLÜM ve OYUN...
- " (...) Şu hayat, içinde aslı barındıran bir mecaz, bir oyun; mazlumu da, zalimi de aynı netice bekliyor. ÖLÜM. Bir hadîs'te "Amellere neticelerine göre hükmolunur!"... Bize düşen, oyunda, neticeleri Allah rızası olanı devşirmek ve asıl sonda, bunu toplam olarak görebilmek..."
Sayfa 210 - 211. İBDA YayınlarıKitabı okudu
Yaşanmaya Değer Hayat...
- " (...) Şeriat'ın hak olduğu şuradan belli ki, nefs onun tekliflerinden hiç hoşlanmaz!"; Şeriat'ın nefse teklifleri ile beraber, bedenimiz, sosyal ve siyasî çevremize kadar, kaderimizin de sundukları var... Toplamı ŞERİAT önünde NEFS diye alıyorum; ve nefsin kendi ve gelenleriyle beraber, ŞERİAT'IN tekliflerine uyulmasıdır "YAŞANMAYA DEĞER HAYAT" diyorum. Nefs muhasebesinin aslı astarı budur. Bu temel şuura nisbetle neredeyim ve kim nerde ayrı dava..."
Sayfa 210 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
İĞDİŞ ETME: KISIRLAŞTIRMA...
- " (...) BİRLİK, topyekûn hakikatleri kendinde toplayan TEK HAKİKATDEDİR, BERZAH hakikatinde; "akıl, işi tahdit ile tek bir esasa bağlar, oysa hakikat bunu kendi nefsinde kabul etmez; İslâm kalbin yoludur!"... Veli şöyle der: "Körün kadına bakmamasında sevap yoktur!"... Mesele gözü çıkarmak değil, kendi irâdesine hâkim olmakta... Demek ki, insanda semirmeyi İNSANÎ HAKİKAT'te derinleşme ve tekâmül sanmayanlar, bu ruh mütehassıslarının nazarında, iğdiş'in harikaya dönük mânâsını da anlarlar; nefsin, ruhun tahakkümüne girmesi, atın ehlileştirilerek süvari güdümünde rüzgârlaşması-ruhlaşması...
Sayfa 208 - 209. İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İHTİSASLAŞMA...
- " (...) Bugün fizik bile bütünlük ihtiyacını kendi yönünden dile getirmekte; tâa DİL bahsine, kendi nesnesine vereceği isim ve sıfatın, neticede fizik de düşünce olmak bakımından metafizik, fiziğe yön vermesi bakımından. İhtisaslaşma olması gerekendir; sözlerimiz, "bütünlük bozulmasın diye ihtisaslaşmamak lâzım!" anlaşılmıyor herhâlde... Tesbit şudur: İhtisaslaşma, her basamakta kendi branşının da parçalanmasını getirirken, beşer düşüncesi "bütün fikirler"in ister maddeci ister ruhçu geçinsin, bütünlüğünü yıkarak, tersinden MUTLAK FİKİR zaruretine yol açmıştır..."
Sayfa 207 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
İHSA' :
- " (...) Yalnız bir ilim ve sanat dalıyla meşgul olup ihtisas yapma. İğdiş etme. Sistem bütünlüğü içinde yerini almayan her ilim, dalları ve ihtisaslaşma, bütünlüğün aleyhine işler! Neticede ilim, kendi öz hakikati bakımından, zannlardan ibarettir; hakikatine nisbetle doğru ve yanlışta oluşu, ötesine nisbetle görünecek olan... Bir zamanlar çeşitli alanlardaki ihtisaslaşmanın, bilgide BİR'liği sağlayacağı zannedilirdi. Oysa bütüne hâkim olunmadan parçalara hâkim olunamayacağı, söz konusu zanların her ân MÜDİR FİKİR tarafından tasdikinden geçme gereği, pratiğin kendini dayatmasıyla ortaya çıktı."
Sayfa 207 - 208. İBDA YayınlarıKitabı okudu
İBADET'E UYGUN...
- " (..) BEDEN ve RUH alışverişinde tecelli eden, bir yönü ona, bir yönü buna bakan ŞUURLU BENLİĞİMİZ-NEFSİMİZ ki, bakıldığı yöne âit bir BERZAH. Ruhtan yana göründüğü ve bedeni bütün bir hayat davranışlarını kapsayan İBADET'e uygun kullandığı kadar makbul, tersiyle rezil..."
Sayfa 202 - 203. İBDA YayınlarıKitabı okudu
TABİAT'IN BİR NEFSİ VAR...
- " (...) NEFS, zâtı ile ne ise, odur. Değer yargısına girince, RUH ile muaşereti onu iyi veya kötü yapar. Bu, Allah'tan HALİFE insana tevdi edilmiş bir husus. "Bütün iyiliklerin ve güzelliklerin kaynağı ruhtur, kötülüklerin kaynağı da madde ve yokluk!" HAKİKAT kendisinden neş'et eden varlık ve hakikatlerin toplanışı, HAKİKATİN HAKİKATİ-BİR OLAN HAKİKAT olunca, YOKLUK, bunun dışında kalanlar diye anlaşılır ki, İNSAN uzaklaştığı nisbette, onların durumuna düşmüş bir rütbe tenziline girer..."
Sayfa 202 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
ahmaklık...
- " (...) "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?" hakikatini öğrendikten sonra sırtüstü yatan adamla, bizzat bu hakikat üzerinde "bilinen ve bulunan aranır!" hikmetinin bir yüzünü gösteren arama içindeki adam farkını anlamak için, fazla bir zekâ istemese gerek. Bizi ister anla, ister anlama, ama bunu karalama sebebi sanmak ahmaklıktır..."
Sayfa 201 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
187 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.