Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Büyük Osmanlı Tarihi (10 Cilt)

Yılmaz Öztuna

Büyük Osmanlı Tarihi (10 Cilt) Sözleri ve Alıntıları

Büyük Osmanlı Tarihi (10 Cilt) sözleri ve alıntılarını, Büyük Osmanlı Tarihi (10 Cilt) kitap alıntılarını, Büyük Osmanlı Tarihi (10 Cilt) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En büyük Osmanlı mı bilmiyorum ama çok büyük
Bir Türk elçisinin gelişi, bu mevzuyu orijinal Fransız arşiv vesikalarından inceleyen Fransız Akademisi'nden büyük tarihçi Vandal'a göre «Fransız milletinin gururunu okşamıştı» Halbuki Dîvân, bilakis XIV. Louis'nin gururunu kırmak için, Fransa'ya elçi olarak basit bir müteferrikayı, yani bugünki anlayışımıza göre rütbesi ancak yüzbaşı olan bir padişah emir subayını yollamıştı.
Sayfa 207 - Cilt 4Kitabı okuyor
Yavuz, yalnız Akkoyunlular'ı değil, Sünnî/Şâfiî olan ve Şîîler'den nefret eden Doğu Anadolu Kürd beylerini de okşamıştı. Bunlardan bazıları da Osmanlı idâresine karşı gelmişlerdir. Büyük bilgin ve tarihçi İdrîs-i Bidlîsî, Doğu Anadolu'nun Osmanlı idâresine girmesi için çok çalışmış ve bu yüzden Yavuz tarafından kaydıhayat şartıyla yılda 1.200.000 dolar tahsîsatla mükâfatlandırılmıştır.
Hammer, IV, 258Kitabı okuyor
Reklam
Vezir Hüseyin Paşa, Memlük imparatorluğunun bütün Asya topraklarının fethedildiğini, Sîna Çölü'nü tarihte hiçbir cihangirin cebren geçemediğini, ancak Afrika'ya denizden asker çıkartıp Mısır'ın fethinin kaabil olduğunu, binâenaleyh seferin bitmiş sayılacağını söyledi. Yavuz, Hüseyin Paşa'nın derhal başını kestirdi.
Memlükler, Halîfe'yi ve Mukaddes Şehirler'i (Mekke, Medine ve Kudüs) ellerinde tutmakla, İslam dünyasına karşı üstünlük iddia edegelmişlerdi. Kudüs, aynı zamanda Hıristiyan dininin de en mukaddes şehri olduğundan, Memlükler, Hıristiyan hacılarından da faydalanıyorlardı. Dünyadaki 4 Ortodoks Patrikliği'nden 3'ü de, Memlük toprakla- rında, İskenderiye, Kudüs ve Antakya'da idiler ve bunlar, Istanbul'daki Cihan Patriki'nin üstünlüğünü tanıyorlardı (henüz Moskova'daki 5. patriklik kurulmamıştı). Şimdi bütün bu mânevî üstünlükler, Türkiye'ye, Osmanoğulları'na geçiyordu.
Avusturyalı büyük tarihçi Hammer şöyle diyor: "Türkler, Estergon'u aldıkları zaman, şehrin bütün eski eserlerine saygı göstermişler, şatolarını, hattâ şatolardaki tabloları, bütün hâkimiyetleri müddetince aynen muhafaza etmişlerdi. Fakat Almanlar, Türkler'den aldıkları şehre girer girmez, yağmaya başlayıp, bütün tarihî eserleri tahrib ettiler."
Sulhtan sonra İstanbul'a ilk Rusya büyükelçisi gelmiş ve padişaha Çar Petro'nun Karadeniz'in kuzeyindeki küçük Azak Denizi'nde Rus ticaret gemilerinin dolaşması için müsaade rica ettiğini bildirmiştir. II. Mustafa: «Ruslar'ı sarayı hümâyûnum içre bırakırım; amma ki Karadeniz'de cevelânlarına aslaa müsa'ade-i şâhânem yokdur» cevabını bildirmiştir.
Sayfa 419 - Cilt 4Kitabı okuyor
Reklam
II. Mustafa, savaş başlamadan önce düşmanı korkuya düşürmek için Sabâ makamında ve Ceng-i Harbi usulünde bir hava çalmalarını emretmiş. Mehterhane icraya başlayıp sesi pek uzaklardan bile işitilmiş. Lugoş kumandanı, Başkumandan Veterani'ye: «duyuyor musunuz? demiş; bu kadar yıl bu kadar savaşa girdim; böyle dehşet verici bir nağmeyi ömrümde duymadım!». Türk makamlarının büyüleyici te'siri ve bir teki bir deve, hatta fil üzerinde taşınan muazzam kös'lerin gümbürtüsü, düşmanın mâneviyâtını mahvetmiş, Türk askerininkini yükseltmiştir.
Sayfa 390 - Cilt 4Kitabı okuyor
Sultan Mustafa'nın hâliyse, yürekler acısıydı. Saltanat yükünün altında iyice ezilmişti. Yeğeninin ölümünü unutmuş, Saray dairelerinin kapılarını vuruyor, Sultan Osman'ı arıyor: «Osman, gel beni bu bârdan halâs eyle!» diye bağırıyordu.
Sayfa 50 - Cilt 4Kitabı okuyor
"Yoksa siz Venedikliler, bizden ne koparmayı ümid edebildiniz de savaşa girdiniz?" dedi, "bir karış Türk toprağı fethetmeyi ciddi şekilde ümid edebilir misiniz? Boyuna yumruğunuzu sert duvara vurup elinizi incitiyorsunuz!"
Sayfa 313 - Vezîr-i âzam Mahmud PaşaKitabı okuyor
I. Sultan Selim'e, tarihte geçen en büyük hükümdarlar arasında yer vermek, doğru ve haklı bir hareket olur.
Reklam
Çağdaş bir Arap tarihçisi: "Rodoslular, diyor; Kemal Reis'den Azrail'den daha fazla korkarlar".
Sayfa 441 - İ. H. Uzunçarşılı, BelletenKitabı okuyor
Eski sadâret kaymakamı Vezîr Ahmed Paşa, sürgün olarak bulunduğu Midilli'de îdâm edildi. Diyâr-ı Bekr beylerbeyisi Vezîr Ahmed Paşa da aynı âkıbete uğrayacaktı. Karşısında İstanbul'dan gönderilmiş cellâdı görünce, Müslümanlar arasında görülmemiş bir intihar şekline baş vurdu; piştovunu ateşleyerek kendini öldürdü.
Sayfa 384 - Cilt 4Kitabı okuyor
Osmanlı beyliği, Osman Gazi'nin vefatında, bir atom çekirdeğindeki kudret hâlinde patlamaya hazırdı. Hiçbir devlet bu kudretin farkında olmadı. Bu farkında olamayış, sonraki asırlarca, yarım düzine imparatorlukla düzinelerce krallığın hayatına mâl olacaktır.
...Olayı belirli bir ideolojinin lehine veya aleyhine çarpıtıyorsa zaten tarihçi bile değildir, sadece bir polemik yazarıdır.
Sayfa 8 - Cilt 1Kitabı okuyor
Bazı şeyler hiç değişmez
Önceleri tarafsız kalan Barbaros'un 6.000 kadar kadar Arab-Berberi gönüllüsü, muhasaranın son haftasında, daima kuvvetlinin tarafında bulunmak itiyatlarından ve çapul hırslarından dolayı, açıkça Kaptan-ı Derya'ya baş kaldırdılar, hatta şehirdeki 10.000 Hristiyan esirini kurtarıp Charles-Quint'in gözüne girmeye teşebbüs ettiler.
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.