Gustave Courbet ve Édouard Manet gibi çağdaş realist ressamlar ve Charles Baudelaire ve Émile Zola gibi çağdaş realist yazarlar sanatın romantik manzaraları ya da klasik antiklikten alınan temaları değil de gerçek hayatı yansıtması gerektiğine inanıyorlardı. Bu etkiler, özellikle de Manet'in görüşleri, Degas'ın modern hayatın “kahramanlık” temasının kaynağı olabileceğine inanmasına neden olmuştur. Bu andan itibaren Degas etrafındaki gerçek hayata yoğunlaşmıştır.
“Hiçbir sanat eseri benimkinden daha spontane değildir. Benim yaptığım şey yansımanın bir sonucu ve büyük ustaların incelemesidir; ben ilhamdan, doğallıktan, yaradılıştan anlamam.”