Pierre-Auguste Renoir Temple sokağında Dir porselen fabrikasına çırak olarak giriyordu. On üç yaşındaydı. Bir süre sonra porselen fabrikası kapanınca Renoir misyonerler için yelpazeler ve ıstorlar resimlemeğe başladı. Çok çalışıyordu. Bütün amacı biraz para biriktirmekti. Para biriktirip “gerçek bir ressam” gibi resimler yapmak istiyordu.
Renoir “Moulin de la Galette” adındaki üstün yapıtını tamamladığı zaman otuz beş yaşındaydı. Bu tabloda en ufak renk lekesi bile pırıl pırıldır.
Ve vals yapan kadınlar içindeki en güzel kadına da ressam âşık olmuştur. Daha sonra evleneceği bu kadın Aline-Victorine Charigot’dur.
Renoir’a “devrimci” olduğunu söyledikleri zaman büyük ressamın her zaman parlayan gözleri gülümsermiş:
“Ben mi devrimci? Ne kadar yanlış… Başkalarının benden daha iyi yaptığı şeyleri ben sadece sürdürmeğe çalıştım, o kadar…”
Mükemmel bir Fransız ressam, heykeltıraş,Pierre Auguste Renoir, uzun ve verimli bir yaşam sürdü. Hayatı boyunca, müzayedede fiyatı bugün onlarca ila birkaç yüz milyon dolar arasında değişen binden fazla resim yarattı.
Acının üstesinden gelen Renoir, hayatının son gününe kadar çalışmaya devam etti. Sanatçı 2 Aralık 1919'da öldü.
Film ise,sinematografi tarzında,
kendinizi canlı bir Renoir resminde hissetmenizi amaçlamış.Sanki güzel tabloları art arda koyup film yapmışlar.
Bol renkli sahneler,model kadının doğa gibi çıplaklığı,renoirin bilge lafları ve yemyeşil bir mekânın gölgesinde savaş gerçeği..