Üstelik insanın o sığ aklı, cennetin uçsuz bucaksız yemyeşil yaylalarından, cehennemin zifirî karanlık dehlizlerine kadar uzanan Eros'un faaliyet alanını kavramaya kifayetsizdi. Burada iyi ve kötü, güzel ve çirkin, haz ile acı birlikte var olabiliyorlardı. Peki, nasıl oluyor da erotik faaliyet, bir yandan yeni bir can yaratacak kadar ulvi bir sonuç doğurabilirken, diğer yandan şeytani bir tecavüzün müsebbibi olabiliyordu?