“Charles Dickens” elimden bırakmadığım yazarlardan biri. Bitmesin , yazsın , okuyalım dedirtiyor.
Her zaman olduğu gibi dili akıcı , sıkmıyor. Yer yer yapılan betimlemeler , kararında nüktedan söylemler daha da yerinde kılıyor eseri.
Karakterimiz Pip, aynı zamanda anlatıcımız da .
Bir değişime , gelişime açıyor kendini hiç tanımadığı bir el sayesinde . Aşk , sevgi uğruna eğitim görmeliyim ona layık olmalıyım diyen bir çocuk.
Çocuk kalbi ile korku içinde bir iyilik yaptı ve dünyası değişti. O iyiliğin bir gün kendisini bu şekilde bulacağını hiç ama hiç tahmin etmedi .
İçinde aile , dostluk , insan ilişkisi , güven , bağlılık gibi temel konuları da içeren eseri yazarın kalemi ile okumak ayrı zevk .
Paranın insanı nereden nereye sürüklediğini Pip gözüyle görmek lazım bir de … Her yaşa verdiği bir ders var . Sevginin temeli ne kadar sağlam olursa o insanlar için yapamayacağınız hiç bir şey olamaz.
Kitap çok konudan bahsetmeye uygun değil . Çünkü ipucu vermek kitabın büyüsünü bozuyor . Okurken şaşırarak okuduğum çok bölüm olduğu için konuya girme taraftarı değilim.
Bence okuduğunuza pişman olmayacaksınız.