Klasik romanları çok seviyorum. O dönemi yansıttıkları için, özellikle bunu tüm benliğimizle hissetmemizi sağladıkları için çok önemli.
Pip’in Büyük Umutları, sürprizlerle dolu hikayesiyle o kadar etkileyici ve duygusal bir konuya sahipti ki elimden bırakamadım. Akıcı, sürükleyici, empati yaptıran; betimlemeleri ve hicivleri ile yüzünde tebessüm gözünde yaşlarla kendini okutturan harika bir romandı.
Konu 19. Yüzyıl İngiltere’sinde geçmektedir. Taşra ortamından büyük kente uzanan hikayede, zor bir çocukluk dönemi geçiren Pip, esrarengiz bir mirasa konar. Ve böylelikle Pip’in Büyük Umutlar macerası başlar. Hemen hemen bu romanın üzerinden 2 yüzyıl geçmesine rağmen anlıyoruz ki insanlar hep aynı. İyi yürekli, merhametli insanların yanı sıra bencil, kibirli, para hırsından başka gözleri bir şey görmeyen insanlar her dönem olacak. Böyle kitapların hayatımıza, yaşayabileceklerimize ışık tutması ne kadar güzel...
Herkese tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar ;)