Seçilmiş Öyküler

Büyüklere Masallar 1

Aziz Nesin
... İngiltere, İran ve Mısır devlet başkanlarının Türkiye'deki büyükelçilikleri aracılığıyla aleyhime dava açmalarına ve İran Şahı ile Mısır Kralı'na hakaret sayılarak üçer aydan alt ay hapis yatmama neden olan bu yazıyı yazmamın amacı, Türk halkının büyük ekonomik sıkıntılar içinde bulunduğu o günlerde basınımızın sürekli olarak bu üç devlet başkanınn evlenmeleri, boşanmaları, çocuk yapmalarıyla uğraşarak kamuyu boş yere oyalamalarını eleştirmekti.
Şimdi zamanlar değişti. İnsanlarda namus, ahlak diye bir şey kalmadı...
Sayfa 114 - Nesin YayıncılıkKitabı okudu
... Karısı , bir gün Ahmet Beye, -Çocuğun ayakkabısı eskidi. Yeni ayakkabı almak gerek, demiş. Ahmet Bey, karısına kızmış : Bu nasıl iştir? Annem bana iki üç yılda bir ayakkabı alırdı da babam yine kızardı . "Bizim zamanımızda bir ayakkabı beş on yıl giderdi," diye söylenirdi. "Insanlarda namus kalmamış, her şeyi çürük çarık yapıyorlar, derdi. Şimdi bizim oğlumuz iki ayda bir ayakkabı paralıyor. Sende hiç mi insaf kalmadı?.. Kadın, Suç benim değil, demiş, ayakkabıyı eskiten ben değilim. Kadın bu kızgınlıkla oğluna çıkışmış: - Sen ne biçim çocuksun. Baban da, ben de bir ayakkabıyı iki yıl giyerdik. Simdiki zamanın çocuklarında hiç insaf kalmamış. İki ayda bir ayakkabı eskitilir mi?
Sayfa 110Kitabı okudu
İnsanlara iyilik yapmak, kötülük yapmaktan daha zordur.
Sayfa 105 - Nesin YayıncılıkKitabı okudu
... Kızın babası, Ali Beye kızını verirken şunları söylemişti: -Bak oğlum, ben herşeyi açık açık konuşurum. Ben kızımı bir çiçek gibi büyüttüm. Çok nazlı yetişti. Değil yemek yapmak, ev işi görmek, kahve bile pişiremez. Ali Bey her şeye boyun eğecekti. Çünkü seviyordu, çünkü sevgilisi çok güzeldi.
..., hatta sorun bile denilemeyecek herhangi bir şeyden bir tartışma konusu çıkarmayı başarırlarmış.
Dünyanın öyle bir yerine, öyle bir zamanına gelmişiz ki yaşasan yaşanmaz, ölsen ölünmez.
Bir derginin "Arkadaş Olalım" sayfasında adresini gördüğü bir kızla mektuplaşmış, kızla birbirlerine resimlerini göndermişler, sonunda buluşmaya karar vermişlerdi. İlk karşılaşmalarında Çetin, yine bir yanlışlığa kurban gittiğini anlamıştı. Çünkü kendisine gônderdiği fotograflarına göre dünya güzeli olması gereken kız , anlatılmaz bir cadaloz olarak karşısına çıkmıştı. Kız da düş kırıklığına uğramıştı. Çünkü Çetin de kıza, kızın kendisine yaptığı gibi, çok rötuşlu fotogralarını göndermişti. Bu yanlışlık yüzünden ilk aşkı büyük bir acıyla son bulmuştu., Kendileri fotoğraflarına, fotografları kendilerine benzemese de evlendiler...
Meşin ceketli, _Tabi, şimdi kalkınma var, dedi, kalkınma olduğu için de dışarıya mal satıyoruz, dışarıdan mal almıyoruz. İşte o yüzden de bikaç şey bulunmuyor.
Aklı, akıllılığı savunan hiç kimse kalmamıştı.
Sayfa 21 - Nesin YayıncılıkKitabı okudu
Hepimiz yanlışlıkla yaşayıp yanlışlıkla ölmüyor muyuz?
"Ölümle şaka olmaz!" diyeceksin. Bizim gibilerin yaşamı bile şakadan geçince, ölümü tüm rezillik oluyor.
' Herkesin bildiği gerçekleri açıkça söylemek bazen suç olur. '
Sayfa 93 - Nesin YayınlarıKitabı okudu
İlk Mektup
Dinle! Yok ötesi, ölmüşüm. Öyle, yaz sıcağında buzlu hoşafı kaşıklaya kaşıklaya, "Oooh, öldüm!" diyenlerinki gibi lafın gelişi değil benimkisi. Basbayağı ölmüşüm işte!
Sayfa 62
Herkesin bildiği gerçekleri açıkça söylemek bazen suç olur.
Resim