Büyüklerimiz

Uğur Mumcu
Siyasal içerikli yazılarıyla bir köşe yazarı olarak bildiğimiz Uğur Mumcu bu kitapta, 1980 öncesinde siyasal yaşamda adı duyulan, belli dönemlere damgasını vurmuş birçok ünlünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü yazarının ustalığı ile anlatıyor. Mumcu'nun, o dönemde Politika ve Çivi gazetelerinde Mehmet Ferda takma adıyla yayınladığı bu yaşam öyküleri, zamanın "ünlü Türk büyükleri" (!) için birer kimlik kartı niteliğinde. Genç okuyucular, bu, kerameti kendilerinden menkul ünlü(!)lerin bir kısmını tanımayabilirler. Ama haksızlık etmesinler; böyle ünlülerin günümüzde de birçok örneği yok mu? Kitaptaki adların yerine, bugün tanıdıkları ünlülerin adını yazsalar, çok fazla şey değişmeyeceğini görecekler. (Arka Kapak)
144 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

176 syf.
·
Puan vermedi
Mehmet Ferda mahlaslı Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcunun 60/70'li yıllarda baş rol olan siyasetin ve aktörlerinin yaşamıyla ilgili hicivleyerek, birazda Aziz Nesin gibi mizah anlayışıyla ortaya koyduğu çok kıymetli bir eserdir. Gerçek şu ki; satilik kalemlerin hala hiç değişmediğidir, o kadar ihtilal, darbe , muhtiraya rağmen hangi biri Cumhuriyeti getirebildi, hangisi sosyal devlet anlayışı içinde bir yönetim surdurebildi, bilinen tek şey var ki hepsininde sadece ceplerinin zaferi kucakladigidir. Hükümetler kurulup kurulup yıkılmış kime ne fayda getirdi ? Filler tepisirken çimenler ezilirmiş, tarihin kaydettiği tek gerçek budur.
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1979229 okunma
170 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mehmet Ferda adını duydunuz mu hiç? Muhtemelen duymadınız, açıkçası ben de duymamıştım bu kitabı okuyana kadar. Mehmet Ferda, Uğur Mumcu’nun “Politika” ve “Çivi” gazetelerinde yazarken kullandığı takma adı. Kitapta yer alan öyküleri anlatırken öyle dil kullanmış ki, herhalde Uğur Mumcu “hakiki” bir mizah yazarı olsaydı, mizah yazarlarının büyük kısmı aç kalırdı. Mumcu’nun kitapta 1980 öncesinde bir şekilde siyasi yaşamda rol oynamış olan “Büyükleri” eleştirirken kullandığı bu mizahi dil, insanın sinirleneceği yerde güleceğini getiriyor. Tabii bu da siyasi tarihimizin aslında ne kadar trajikomik olduğunu gösteriyor. Kitapta kimler o eleştirilerden nasibini almıyor ki: “Barajlar Kralı” - “Baba” Süleyman Demirel; 12 Eylül’den birkaç ay önce suikasta kurban giden, 12 Mart’ın partiler üstü başbakanı “Balyoz” – “Şalcı” Nihat Erim; hayali ihracatın “önde gelen” isimlerinden, Süleyman Demirel’in yeğeni, “Mobilya Prensi” Yahya Kemal Demirel ve onun ortağı, eski DP milletvekili Mıgırdıç Şellefyan; Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 12 Eylül’de 5 saat ile en kısa süreli başbakanı olan, hukuk profesörü Turhan Feyzioğlu, “Milli Damat” Metin Toker, eski MİT mensubu Mahir Kaynak ve daha birçok kişi bu eleştirilerden nasibini alıyor. Kitap, yakın tarihin “Büyüklerini” bir de Mumcu mizahından görmek isteyenler için güzel bir fırsat. Bu arada, kitabın arka kapak fotoğrafı da Mumcu’nun en sevdiğim fotoğraflarından biri: ibb.co/qyHkq6n
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997229 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Gazeteci deyince akla ilk gelen kişidir
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu
Kıymetli yazarımızın konu edindiği kıymetli siyasetçilerimizin hayatını feleğin nasıl güldüğünü ya da güldürüldüğünü masal diliyle anlattığı kitapta, günümüzü göz önünde bulundurunca pek kızamıyoruz siyasetçilerimize ya da iş adamlarımıza(beşli çete) zira örnekleri mevcut. Herkes gibi onlar da büyüklerini örnek alıyor. Sadece büyük seçimleri yanlış. Masal dinlemek isteyenler için çok güzel bir kitap Ama bu masal mutlu sonla bitmiyor.
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1979229 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Uğur Mumcu; eğer tercih etseydi duayen bir komedyen olabilirmiş. Bu kitabında, 1980 öncesi Türkiye siyasetinde ismi geçmiş bir çok ünlü kişinin siyasi yaşamını anlatmış. Gençlerimiz belki bu isimlerin bir çoğunu duymamış olabilirler ama editörün dediği gibi telaşa mahal yok. İsimler değişse de olaylar değişmiyor. Günümüz siyasetinde yerine koyabileceğimiz çok ünlü mevcut değil mi? Her neyse dedikoduya girmeyelim. İyi okumalar
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997229 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Darbeler, muhtıralar ve ihtilaller bu ülkeye ne kadar demokrasi getirdi. Ne kadar Cumhuriyeti korudu tartışılır. Ama birilerinin cebini çok iyi korumuş. Bir devrin aktörleri büyüklerimizin ilişkileri yaşam öyküleri yine Uğur Mumcu'nun kaleminden o kadar güzel anlatılmış ki.Kalemine sağlık.
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997229 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
"Siyasal içerikli yazılarıyla bir köşe yazarı olarak bildiğimiz
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu
bu kitapta, 1980 öncesinde siyasal yaşamda adı duyulan, belli dönemlere damgasını vurmuş birçok ünlünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü yazarının ustalığı ile anlatıyor.. Mumcu'nun, o dönemde Politika ve Çivi gazetelerinde Mehmet Ferda takma adıyla yayınladığı bu yaşam öyküleri, zamanın ünlü Türk büyükleri! için birer kimlik kartı niteliğinde. Genç okuyucular, bu, kerameti kendilerinden menkul ünlü(!)lerin bir kısmını tanımayabilirler.. Ama haksızlık etmesinler; böyle ünlülerin günümüzde de birçok örneği yok mu? Kitaptaki adların yerine, bugün tanıdıkları ünlülerin adını yazsalar, çok fazla şey değişmeyeceğini görecekler.
Büyüklerimiz
Büyüklerimiz
Büyüklerimizi anlamak için buyurun derım
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997229 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Büyük araştırmacı yazar Uğur Mumcu'nun 60-70 li yıllardaki meşhur siyaset ve gündem adamlarını hiciv şeklinde anlattığı kitabı. Bu dönem siyasi yaşama uzak kişiler için sıkıcı olabilir. Olaylar farklı zamanlarda geçsede günümüzde de benzer olduğunu anlıyorsunuz. Ülkemizi refaha götürmesi istenen, görevi bu olanların kendi çıkarları uğruna sistemi kullanmaları, "önce vatan" yerine "önce ben" düsturunu benimsediklerini üzülerek anlıyorsunuz. Yazık olmuş güzelim ülkemize dedirtiyor.
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997229 okunma
176 syf.
7/10 puan verdi
Uğur Mumcu’nun 50’li yıllardan başlayarak Türk siyasi hayatındaki kullanışlı maşaları ve adlarından söz ettiren politikacıları anlattığı gayet akıcı dilli okunası bir kitap... Siyaset hayatında her dönem olan hırsızlar, ikiyüzlüler, sahtekarlar ve onlara bu yolda yardımcı olan ikinci adamların kısa kısa hayat hikayelerinin gayet güzel mizahi unsurlarla beslenerek anlatıldığı bu taşlama kitabını kaçırmayın derim. İyi okumalar :)
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1979229 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Usta yazardan son derece güzel bir siyasi eser. Aziz Nesin tarzı bir mizah kullanarak özellikle 27 Mayıs sonrasında çok göz önünde olan siyasi kişiliklerimizi bir yandan hicvederek bir yandan da hakkında detaylı bilgiler vererek anlatıyor. Süleyman Demirel, Ferit Melen, Nihat Erim, Sadi Koçaş, Mahir Kaynak, Turhan Feyzioğlu, maliye uzmanı Yılmaz Ergenekon, İsmet Paşanın damadı Metin Toker, Nihal Atsız ile kavgalı olan Reha Oğuz Türkkan, Kemal Satır gibi pek çok siyasi ismi anlatan yazar, bazı isimlerin hayali ihracatlarını, bazılarının askerlikten kaçmasını, bazılarının CHP, DP, AP, CGP ekseninde sürekli dönüp durmasını, bazılarının ihtilalci yalakalığını, bazılarının araştırma yapmadan doçent veya profesör oluşunu anlatırken çuvaldızı direk olarak muhatabına batırıyor. Ancak bunu mizah dozu yüksek bir şekilde yapıyor. Yukarıda saydığım isimlerin bir kısmını merak edenlerin keyifle soluksuz okuyacağı bir kitap.
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997229 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Siyasal içerikli yazılarıyla bir köşe yazarı olarak bildiğimiz Uğur Mumcu bu kitapta, 1980 öncesinde siyasal yaşamda adı duyulan, belli dönemlere damgasını vurmuş birçok ünlünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü yazarının ustalığı ile anlatıyor. Mumcu'nun, o dönemde Politika ve Çivi gazetelerinde Mehmet Ferda takma adıyla yayınladığı bu yaşam öyküleri, zamanın ünlü Türk büyükleri! için birer kimlik kartı niteliğinde. Genç okuyucular, bu, kerameti kendilerinden menkul ünlü(!)lerin bir kısmını tanımayabilirler. Ama haksızlık etmesinler; böyle ünlülerin günümüzde de birçok örneği yok mu? Kitaptaki adların yerine, bugün tanıdıkları ünlülerin adını yazsalar, çok fazla şey değişmeyeceğini görecekler.
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997229 okunma

Yazar Hakkında

Uğur Mumcu
Uğur MumcuYazar · 87 kitap
Uğur Mumcu (d. 22 Ağustos 1942, Kırşehir - ö. 24 Ocak 1993, Ankara), Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar. 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirmiştir. Ailesi Annesi Nadire Hanım, babası Tapu Kadastro memuru Hakkı Şinasi Bey idi. Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942 tarihinde, Kırşehir'de, dört kardeşin üçüncüsü olarak doğdu. Eşi Şükran Güldal Mumcu (Homan) ile olan evliliğinden bir oğlu (Özgür) ve bir kızı (Özge) olmuştur. Uğur Mumcu anısına ailesi tarafından Ekim 1994'te Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı adında bir vakıf kurulmuştur. Eşi Şükran Güldal Mumcu, 23. Dönem TBMM'ye İzmir Milletvekili olarak girmiş ve halen TBMM Başkanvekilliği görevini yürütmektedir. Ağabeyi İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Ceyhan Mumcu'nun Uğur Mumcu ile ilgili röportajlarının bir kısmı Kardeşim Uğur Mumcu adıyla bir kitapta toplanmıştır. Eğitim yaşamı İlk ve orta okulları Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi'nde okuyan Mumcu çok aktif bir öğrenciydi. 1961'de başladığı üniversite eğitimini avukat olmak üzere başladığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde 1965'te tamamladı. Henüz öğrenciyken 26 Ağustos 1962'de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "Türk Sosyalizmi" başlıklı makalesiyle Yunus Nadi Ödülü'nü aldı. 1963'te fakültede öğrenci derneği başkanı seçildi. 1969-1972 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde İdare Hukuku Profesörü Tahsin Bekir Balta'nın asistanı olarak çalıştı. Askerlik dönemi Askerliğini yapmaya hazırlandığı sırada 12 Mart döneminde bir yazısında kullandığı "ordu uyanık olmalı" sözleriyle, "orduya hakaret etmek" ve "sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak" suçunu işlediği iddiasıyla gözaltına alındı. Mamak Askeri Cezaevi'nde pek çok aydınla birlikte bir yıla yakın kalan Mumcu, bu davadan dolayı 7 yıl hapse mahkum edildi. Fakat bu karar Yargıtay tarafından bozuldu ve Mumcu serbest bırakıldı. Bu olaydan sonra askerliğini yedek subay olarak yapması gerektiği halde, 1972-1974 yılları arasında Ağrı'nın Patnos ilçesinde, resmi tanımıyla "sakıncalı piyade eri" olarak tamamladı. Patnos'ta, ağır koşullar altında askerliğini yaparken, zaten uzun zamandan beri var olan ülseri yüzünden mide kanaması geçirdi. Gazetecilik dönemi Yeni Ortam gazetesinde köşe yazarlığı yapan Uğur Mumcu, 1975'ten itibaren Cumhuriyet'te 'Gözlem' başlıklı köşesinde düzenli olarak yazmaya başladı. Aynı zamanda Anka Ajansı'nda çalışmaktaydı. 1975'te Mart dönemini sergilediği makalelerinden oluşan Suçlular ve Güçlüler adlı kitabını yayınladı. Aynı yıl, Altan Öymen' le birlikte hazırladıkları, Süleyman Demirel'in yeğeniYahya Demirel'in hayali mobilya ihracatını konu edinen, Mobilya Dosyası adlı kitabı yayınlandı. 1977 yılından sonra sadece Cumhuriyet için yazmaya başladı. "Gözlem" başlıklı köşesinde 1991 yılının Kasım ayına kadar aralıksız olarak yazdı. 1977'de Sakıncalı Piyade ve Bir Pulsuz Dilekçekitapları yayımlandı. Ertesi yıl, Sakıncalı Piyade adlı yapıtını Rutkay Aziz ile birlikte tiyatroya uyarladı. Oyunu Ankara Sanat Tiyatrosu tam 700 kere sahneledi. 1978'de, ünlünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü zenginliğiyle anlattığı kitabı Büyüklerimiz yayımlandı. 1981'de terörün silah kaçaklığıyla ilgisini ortaya koymak ve kamuoyunu bu konuda uyarmak için yazdığı Silah Kaçakçılığı ve Terör yayımlandı. Aynı yıl, Mehmet Ali Ağca'nın Papa'yı öldürme girişiminden sonra Ağca üzerine inceleme ve araştırmalarını yoğunlaştırdı. Türkiye'de terör olaylarının artması nedeniyle 1979 yılında 12 Mart dönemi öncesi ve sonrası gençlik liderlerinin yaşadıklarını kendi ağızlarından yansıttığı ve silahlı eylemlerle bir yere varılamayacağına dikkat çektiği kitabı Çıkmaz Sokak'ı yayımladı. 1982'de Ağca Dosyası, ardından Terörsüz Özgürlük adlı makale derlemesi yayımlandı. 1983 yılında Ağca ile cezaevinde röportaj yaptı. 1984 yılında Aziz Nesin öncülüğünde bir grup tarafından Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığına sunulan, ancak Kenan Evren'in imzalayanları "vatan hainliği" ile suçlayarak dava açtığı Aydınlar Dilekçesi'nin hazırlanmasına katıldı; 12 Eylül döneminde aydınlara yapılan işkenceyi anlatan Sakıncasız adlı oyunu yazdı; Papa-Mafya-Ağca kitabını yayımladı. 1987'de araştırmacı gazetecilik açısından büyük bir başarı kabul edilen Rabıta ve 12 Eylül adlı kitapları; 1991'de en önemli araştırmalarından biri olan Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925yayımlandı. 1991 yılında İlhan Selçuk ve yaklaşık seksen Cumhuriyet gazetesi çalışanı ile birlikte gazeteden ayrıldı. Bir süre işsiz kaldı. 1 Şubat - 3 Mayıs 1992 tarihleri arasında Milliyet Gazetesi'nde yazan Mumcu, Cumhuriyet Gazetesindeki yönetim değişikliği üzerine 7 Mayıs 1992'de Cumhuriyet'e döndü. Mumcu, 7 Ocak 1993 tarihinde "Mossad ve Barzani" isimli bir yazı yazdı. Bu yazısında Barzani, CIA ve Mossad arasındaki bağlantılara değindi ve yazısını şöyle bitirdi: "Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD'ın Kürtler arasında?" "Yoksa CIA ve MOSSAD, anti-emperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?" 8 Ocak 1993 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki Ültimatom başlıklı yazısında ise yakında yayınlayacağı kitabında istihbarat örgütleri ile Kürt milliyetçileri arasındaki bağlantıları açıklayacağını yazmıştı. Kardeşi İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ceyhan Mumcu, cinayetten önce Uğur Mumcu'nun İsrail elçisiyle görüşme yaptığını basına gönderdiği açıklamada yazmıştı. Gazetecilik hayatı başarılarla dolu olan Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmeden önce polis-mafya-siyaset ağının derin boyutlarını araştırmaktaydı. Öldürülme sebebi olarak Abdullah Öcalan'ın bir müddet MİT için çalıştığını araştırması iddia edilmektedir. Suikast Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikaste kurban giderek yaşamını yitirdi. Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanların hiçbir delil bulamadığı, patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin ise süpürgeyle süpürüldüğü iddia edilmiştir. Suikasti; İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah, PKK gibi örgütler üstlendi. Suikastin arkasında Mossad'ın ve kontrgerilla'nın olduğu da iddia edilmiştir. Ergenekon Davası sanıklarından Ümit Oğuztan, iddianamede yer alan ifadesinde, Mumcu'nun seri numarası silinmiş ve şu an Irak Devlet Başkanı olan Kürdistan Demokratik Partisi lideri Celal Talabani'ye götürülen silahlarla ilgili araştırması nedeniyle öldürüldüğünü iddia etti. Ayrıca ağabeyi Ceyhan Mumcu kendi yaptığı araştırmada ölümüne yakın bir süre içerisinde Mossad ve Barzani ilişkisi ortaya çıkınca İsrail büyükelçisinin ısrarla kardeşi Mumcu'yla birebir olarak görüşmek istediği, ancak Uğur'un tek görüşmeyi kabul etmemesine rağmen görüşmenin yapıldığını belirtmiştir. Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'yu ziyaretleri sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, "cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğu"nu belirterek adeta namus sözü verdiler (1993). Suikastın failleri yakalanamamıştır. Ödülleri 1962 Yunus Nadi Ödülü ("Türk Sosyalizmi" başlıklı makalesiyle) 1979 Türk Hukuk Kurumu Yılın Hukukçusu Ödülü 1979 Çağdaş Gazeteciler Derneği Yılın Gazetecisi Ödülü 1980 & 1987 Sedat Simavi Vakfı Kitle Haberleşme ve Gazetecilik Ödülü 1980, 1982 & 1992 İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Ödülü (inceleme dalında) 1983 İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Ödülü (röportaj ve seri röportaj dalında) 1984, 1985 & 1987 Nokta Dergisi Yılın Doruktaki Gazetecisi Ödülü 1987 İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Ödülü (güncel yazılar dalında) 1987 Cumhuriyet Gazetesi Örnek Gazeteci Ödülü (Rabıta Olayı dolayısıyla) 1988 Cumhuriyet Gazetesi Bülent Dikmener Haber Ödülü 1993 Nokta Dergisi Doruktakiler Basın Onur Ödülü 1993 Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü Ödülü
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.