Büyülü Fener

Can Dündar

En Eski Büyülü Fener Sözleri ve Alıntıları

En Eski Büyülü Fener sözleri ve alıntılarını, en eski Büyülü Fener kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zordur insanın onca zaman bunca emekle kurduğu ne varsa hiçe sayıp, mağlup ama mağrur bir komutan edasıyla yeni seferlere niyetlenmesi… Bugüne yenik düşenler, yarını sadece hoş bir hayal olarak düşleyip, dünde yaşar. Bedel ödemeyi göze alanlar ise, yelkenleri atlastan gemilerle, arkalarında külden köprüler bırakarak, meçhul bir istikbale doğru dümen kırarlar….
Savaş bittiğinde doğup 1960'larda gençliğini yaşayan kuşak, öfkesinin müziğini Beatles'ta bulmuştu. Ama müzik endüstrisi, bu öfkeyi kontrol altına almakta gecikmedi. Bir gün Brian Epstein girdi hayatlarına; hepsine tek tip elbiseler dikti. Spotlar altında ehlileştirip Elvis ile yarışa itti. Artık kendi rüzgârında sürüklenen bir efsaneydi Beatles... Bu rolden ilk sıkılan John Lennon oldu: "Büyüdük, çok büyüdük, ama tükendik de... Daha ilk turneye çıktığımızda müziğimiz ölmüştü. Boktan hissediyorduk kendimizi... iki saat rock yapmak yerine her gece yirmi dakika aynı şeyi çalmak işimize gelmişti. Birer müzisyen olarak hiçbir zaman gelişmemiş olmamızın nedeni budur. Başarmak uğruna kendimizi öldürmüştük."
Reklam
Vasiyetin ihanet olduğu yerde, siyaset felakettir
Hayatın içindeki aşk azaldıkça, perdedeki hepten kıymetleniyor.
Biliyorsunuz, Türkiye'de bir yerlere birilerinin ismini vermek çok önemlidir. Ülkenin halet-i ruhiyesini bu isimlerden anlayabilirsiniz. Bir dönem hep Atatürk Caddesi'nden Gaziosmanpaşa'ya veya İsmet Paşa mahallesine gidersiniz. Sonra gün olur bir bakmışsınız Çetin Emeç Bulvarı'ndan, Uğur Mumcu Caddesi'ne dönmeye ve Bahriye Üçok Sokağı'na çıkmaya başlamışsınız. Ülkede vaziyetin kötüleştiğini anlarsınız.
Sorunlara, kefene sarılmamış bir çözüm bulma olanağı yok mu bu ülkede?
Reklam
Zordur köprüleri yakmak... Sıradan sabahların mahmurluğuna alışmışlar için, bir şafak vakti aniden geçmişinden ve bugününden vazgeçmek ve içinde her nasılsa saklanmayı başarmış bir yarın heyecanının kanadına tutunarak havalanmak cesaret ister.
Aslında Atatürk, sinemanın önemini daha 1930'larda fark etmiş ve belge film toplanmasına, kurtuluş savaşıyla ilgili bir film yapılmasına önayak olmuştu. Hatta "Bir Millet Uyanıyor"da oynamayı kabul de etmişti. Ama O ölünce, filmini yapmaya kimseler cesaret edemedi.
Başka çıkış yok zannederek köle gibi çalışır gideriz. Ve ne yazık ki ütopyalarımız da hayal gücümüzün sınırlarıyla sınırlıdır.
323 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.