Pembe Evdeki Ölü, Agatha'nın Tuppence efsanesinin bulunduğu kitaplardan biri.
Genel olarak kitap, yazarın okuduğum diğer kitaplarına göre çok daha yavaş bir işleyişe sahipti. Yani ortaya pembe bir evin çıkması, sonrasında evin gizeminin anlaşılması ve nihayetinde olayın cinayetlerle ilişkilendirilmesi kitabın baya sonlarında yer alıyor. Fakat yinede kitabın akıcılığı gayet güzel, sıkıcı bir anlatımı yok. Konusuna gelecek olursak,
Güneşli Uçurum adlı sıradan bir huzurevinde, birkaç şüpheli ölüm meydana gelir. Bunlardan biri de bizim Tuppence'mizin eşinin teyzesi oluyor tabiki. Bu teyzenin ufak tefek mal varlığının arasından çıkan pembe evli bir tablo ise olayların asıl başlangıç noktası. Çünkü bu tablo huzurevinde kalan Bayan Lancaster adlı bir hastanın hediyesi ve Ada Teyzenin ölümüyle beraber bu kadın ortalardan kayboluyor.
Kitabın sonu gerçekten şaşırtıcı fakat hikayeyle alakalı birkaç eksik barındırıyor. Mesela huzurevindeki hastaların öldürülmesi durumu ve hikayeye belli belirsiz dahil olan uşak dolayısıyla sonu pek de tatmin etmeyebilir okuyanları. Sanki bir devam kitabı yazılabilirmiş havası verdi bana.Yine de konusunun ilginçliği ve özgünlüğü için okunması tavsiye edilir.
