Cadılar Bayramının asırlar boyunca, toplumlar tarafından yaşanılma şeklini o kadar güzel ve sıcak bir şekilde anlatmış ki; soluksuz maceralara atılırken bir yandan da oldukça keyifli bir şekilde okuyorsunuz.
“Gece ve gündüz. Yaz ve kış, çocuklar. Tohumlama ve hasat zamanı. Yaşam ve ölüm. Cadılar Bayramı budur işte, hepsi bir bütündür. Öğlen ve gece yarısı. Doğmuş olmak, çocuklar. Her gece bir Cadılar Bayramıdır, her gece, her bir gece sizler şehirler ve kasabalar yapıp içinde saklanarak biraz dinleninceye, biraz soluk alıncaya kadar, karanlık ve korkutucudur.”
Sanırım daha iyi bir şekilde tanımlanamazdı. Bazı şeylerin içi bir şekilde boşalsa da, çağlar boyunca tekrarlanan döngüler asla son bulmuyor. Bu açıdan bakınca da hem biraz ürkütücü hem de muhteşem bir görüntü çıkıyor ortaya.
Keyifli okumalar dilerim. :)