Hacılardan birisi bir gün Medîne-i Münevvere’de uyuyakalmış. Uyandığında para kesesinin çalındığını zannedip hemen yerinden kalkmış. O esnada da (daha önce tanımadığı) Câfer-i Sâdık (r.a.) Hazretlerini görmüş. “Benim cüzdanımı sen çaldın” deyip ona yapışmış.
Câfer-i Sâdık Hazretleri: “Cüzdanında ne vardı?” diye sorunca hacı “Bin dinarım vardı.” demiş.
Câfer-i Sâdık Hazretleri, onu alıp evine götürmüş ve ona bin dinar vermiş. Adam çıkıp evine dönünce, çalındığını zannettiği para kesesinin evinde olduğunu görmüş. Derhal Câfer-i Sâdık Hazretlerine gidip özür dilemiş ve aldığı bin dinarı da iâde etmek istemiş. Fakat Câfer-i Sâdık Hazretleri bunu kabul etmemiş ve: “Elimizden çıkarıp birisine verdiğimiz bir şeyi tekrar almayız.” buyurmuş. O adam yanındakilere “Bu kimdir?” diye sorunca onun Câfer-i Sâdık Hazretleri olduğunu söylemişler. Adam yaptığından çok pişman olmuş, Câfer-i Sâdık Hazretlerinden tekrar özür dilemiş.
(Risâle-i Kuşeyriyye)