Çağa Tanıklığım

Malik Bin Nebi

En Eski Çağa Tanıklığım Sözleri ve Alıntıları

En Eski Çağa Tanıklığım sözleri ve alıntılarını, en eski Çağa Tanıklığım kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Elindeki imkanların azlığı ve kıtlığı Malik bin Nebi'nin hiçbir zaman cesaretini kırmıyordu. Çünkü o biliyordu ki -- vasıta ve imkanları meydana getiren fikirdir yoksa vasıta ve imkanlar fikirleri doğurmazlar.
Reklam
" Özü kaybetmişlerdi ama şekilleri yaşatıyorlardı. Ancak, gün geldi bu şekiller de 'değişim'e boyun eğmek durumunda kaldı. "
Sayfa 15 - Ekin Yayınları
" (...) Ben de Tebisseli çocukların arasına katıldım. Yeni çevremde, oldukça fakir bir aile ortamında, anneannemi tanımaya başladım. Hikâyeler ve hatıralar dinledim ondan. Hep iyilik yapmayı öğütleyip sevabını müjdeleyen, kötülük yapmayı yerip cezasından haber veren hikâyelerdi bunlar. Farkında olmaksızın kişiliğimi oluşturuyorlardı. İyilik yapmanın, İslam ahlakında en yüksek erdem olduğunu onlar sayesinde öğrendim. "
Sayfa 17 - Ekin Yayınları
Esaret...
" (...) Dedemin evinde iyi tanımadığım, karanlık bir şahsiyet vardı, dedemin kardeşi Muhammed. Niçin aileden ayrı duruyordu ve soğuktu bilemiyorum. Ancak Trablusgarp'ta İtalyanlarla savaşırken ellerine esir düştüğünü biliyorum. Sonra, dedem ve amcamla Cezayir'e gitmesi için salıverilmişti. Her zaman yün cüppesini giyinmiş tek başına durur görürdüm onu. Evin üst katında yalnız kaldığı odasına çıkarken merdivenlerde. Bazende Sidi Raşîd köprüsünde yaptığım gezintiler esnasında onunla karşılaşırdım. Köprünün korkuluğuna yaslanıp engin ufuklara dalardı. "
Sayfa 35 - Ekin Yayınları
" (...) Eskiden rızklarını, giysilerini kendi kendilerine yetecek şekilde temin edebilen Tebisseli aileler artık buna güç yetiremez hale düşmüşlerdi. Eskiden sahiplerini doyuran toprak şimdi kuraktı. Geçmiş yıllarda evlerin önünden geçerken iştahlarımızı kabartan kek kokuları yerini kuru ekmek kokularına bırakmıştı. Eski cübbeler yerlerini, savaş artıklarının tasfiye edildiği pazarlarda satılan bölük pörçük urbalara bırakmışlardı. Yurda dönen asker gençlerin çoğu ellerindeki son asker elbisesini giyiyorlardı. Askerlerin elbisesi dökülmeye başlayınca biz çocuklar onun asaletini yitirdiğini zannederdik. Zira iki üç yıl önce tatile geldiğinde onu nasıl şatafatlı elbiselerle gördüğümüz aklımıza gelirdi. Kısaca çöküş her yeri kaplamıştı. "
Sayfa 41 - Ekin Yayınları
Reklam
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.