On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında mevcut kültürel kimliğin sorgulanması ve yeni arayışlara koşut olarak elde edebiyatta iki şeyi amaçlıyordu: Birincisi, kendi döneminin klâsik sonrası şiir geleneğini yapmacıklıktan ve modası geçmiş kullanımlardan kurtarmak; ikincisi, gerçek şiir zevkini kazanmada, tümüyle bilgisiz olduğu modern Avrupa edebiyatlarını değil, klasik Arap edebiyatını model olarak almaktı. Dolayısıyla Bârûdi'nin yanı sıra Mısır'da Ahmed Şevki, Hâfız İbrâhim, Veliyyuddin Yeken ve İsmail Sabri: Irak'ta Cemil Sıdki ez Zehâvî, Ma'rûf er-Rusâfi, Mehdi el-Cevâhiri; Lübnan'da Bişâre el-Hüri gibi neo klasik şairlerin, eski Arap şiirini diriltme gayretinde oldukları için, Arap şiirine fazla bir yenilik getirdikleri söylenemez.