İnsana öyle geliyor ki, bilimin bir çok dallar halinde ilerlemesi ile, insanların yaşaması ve ölmesi, pek küçük azınlıkların elinde olacağı yeni bir aşamaya yaklaşmaktayız.
XIX. yüzyılın materyalizmi, modern zamanlara özgü, bambaşka düşüncelerden yola çıkmıştır. Bu düşüncenin kaynağı da, dünyayı maddesel ve ruhsal gerçek olmak üzere ikiye ayıran Descartes felsefesidir.
Parçacıkların karşılıklı etkileri matematikle dile getirilmek istenince görülür ki, her zaman, sonsuz sayıda enerji ve itim değerleri doğar; bunlarsa matematik bakımdan doyurucu bir formül bulmayı engeller.
Görünüşte maddesel gücün sınırsızca artmasıyla, insanlık, çeliği demiri aşırı derecede bol olan bir gemi kaptanının durumuna benzemektedir. Bu durumda, pusulanın iğnesi kuzeyi gösterecek yerde geminin demir yığınına yönelmektedir.