Bundan çok, ah, evet
Bundan çok suskun olunabilir
Uzun saatler boyu
Ölülerin bakışları gibi, sabit
Bir sigaranın dumanına dalınabilir
Bir fincanın şekline tutunulabilir
Renksiz bir çiçeğe, halıdaki
Hayali bir çizgiye, duvardaki
Batının bilgisi resimle başar; Doğunun şiirle... Batılı ressam, aydınlık ve uzak-yakın gölgeleri arar; Doğulu şair, dünyanın elin erişemediği, gözün göremediği nakışlarını resmeder. O, yakın olanla ilgilenir; bu, sonsuz olanla...
Bez bebekler gibi olunabilir
İki cam gözle görülebilir içinde yaşanılan dünya
Bir korkuluk gibi
Samanla dolu bir bedenle
Yıllarca asılı kalınabilir
Her çıkan fırsatta laf olsun diye
Boş yere çığlık atılabilir
"Ah, ben ne kadar da mutluyum!" diye
Hissediyorum zamanın geç olduğunu
Hissediyorum takvim yapraklarında yattığını
Payıma düşen ânın
Hissediyorum aldatıcı bir fâsılâdır bu masa
Benim saçlarımla o kederli garibin elleri arasında