Çağdaş İslami Siyasi Düşünce
Hamid İnayetÇağdaş İslami Siyasi Düşünce Gönderileri
Çağdaş İslami Siyasi Düşünce kitaplarını, Çağdaş İslami Siyasi Düşünce sözleri ve alıntılarını, Çağdaş İslami Siyasi Düşünce yazarlarını, Çağdaş İslami Siyasi Düşünce yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mutezile: İslam’da vahiyle aklı uzlaştırmaya yönelik çabalar...
Düşünürler arasında Müslümanların spekülatif sorgulama yolunda iştahlarını kabartan Mutezile olmuştur. Bu grup. Hicretin ikinci yüzyılında gelişmiştir ve İslam’da vahiyle aklı uzlaştırmaya yönelik ilk çabalar bu gruba atfedilir.
Sayfa 25 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Haricilere göre:
Kur’ an’a tavizsiz bağlılıklarının yanında, kabile, ırk ve sınıf farklılıkları gözönünde bulundurulmaksızın bütün Müslümanların yöneticileri seçme, azletme ve yönetici olarak seçilme hakkını savunuyorlardı. Bu onları, Halifeliği Kureyş soyuyla sınırlandıran Sünnilerle ve yine onu, Kureyş’in bir koluna, Peygamber’in ehli beyti olan Beni Hâşim’e tahsis eden Şiilerle karşı karşıya getiriyordu.
Sayfa 23 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Gerçi Şeriati de dini bir idealizm olarak almaktadır. Ancak bu idealizm sürekli mücadeleye çağıran bir idealizmdir.
Sayfa 285 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Ali Şeriati'nin
Onun sosyolojinin yoğun etkisi altındaki İslam anlayışı Henri Corbin’in mistik İslam anlayışı ve özellikle Şiilik açısından çok sert eleştirilere maruz kalmıştır.
Sayfa 284 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Bir öğretmen bir hatip ve bir teorisyen olarak Ali Şeriati sadece aydın gençlerin benimsediği şekliyle İslam sosyalizminin kavramsal temellerini geliştirme konusunda değil, ayrıca militan İslam’ın vasıflarının ortaya çıkarılması konusunda da İslam dünyasının diğer yerlerindeki hiç bir Müslüman düşünürün icra edemediği bir etki icra etmiştir.
Sayfa 284 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Yirminci yüzyıldaki ideolojik sistemler içinde İslam’ın yüksek mizacına en fazla uyum belirteni sosyalizm olmuştur.
Sayfa 257 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
İslami ve klasik Batılı eşitlik anlayışları arasındaki fark kısmen bu iki kültürün siyasi terminolojisinde de görülmektedir. Kur’an İnsanı, inançlarına ve siyasi tavrına bakmaksızın ele almaktadır. Ancak ‘vatandaş’ anlamında bir kelime yoktur Kur' an’da. Müslümanların modem çağlarda bu kavramın için yeni terimler icad etmek zorunda kalmalarının nedeni de budur: Arapça’daki muvatin, Farsça’daki şehr-vend ve Türkçe’deki vatandaş terimleri hep yeni terimlerdir.
Sayfa 236 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Hüseyniyye-i İrşad
İran kültürel ulusçuluğunun modern İslamcı muarızlarından en etkilisi Tahran Üniversitesinde felsefe profesörü olan İran İslam Devriminin liderlerinden Murtaza Mutahhari (ö. 1979) olmuştur. Onunla birlikte Şii modernizminin en popüler ifadecisi ve bir bakıma sembolü olan Ali Şeriati ve bir grup müderris ve hatib Tahran’da, amacı gençler arasında ‘gerçek İslam’ı yerleştirmek olan dini eğitim merkezi Hüseyniyye-i İrşad’ı kurdular. Ancak merkez, gerek hükümetin, merkezin faaliyetlerinden muhalif izlenimler edinmesi gerekse aşırı gelenekçi alimler de uyandırdığı husumet nedeniyle kapatıldı.
Sayfa 228 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Mevdudi:
‘Tarihçiler’ der, ‘Peygamber’in savaşlarına öyle önem verdiler ki, insanlar. Peygamber-, in Arabistan’daki devriminin şiddet ve kan dökme yoluyla gerçekleştirildiği yolunda yanlış bir zehaba kapıldılar. Oysa bu savaşlarda her iki taraftan 1000 — 1200 kadar insan öldü... Dünya devrimleri tarihine şöyle bir bakacak olursanız bu devrimin ‘kansız bir devrim’ olduğunu teslim etmek zorunda kalacaksınız’
Sayfa 195 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Müslüman Kardeşler
Cemiyet’in programı iki ana hususu ihtiva eder: Bunlardan biri hareketin ‘uluslararasılaştırılması’dır. Burada, sadece Mısır’ı değil bütün ^İslam yurdunu’ yabancı denetiminden kurtaracak bir mücadelenin gerekliliği vurgulanır. İkinci husus da bu yurtta özgür ve bağımsız bir İslami yönetimin kurulması görevidir.
Sayfa 141 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Şerif Hüseyin'in Kendisini Halife ilan etmesi
Mart 1924'te Türkiye’de Hilafetin ilgasından sonra kendisini Müslümanların Halifesi olarak ilan ettiğinde ona sadece Irak, Hicaz ve Doğu Ürdünlü temsilciler bağlılık sözü verdiler. Hindistan ve Mısırlı Müslümanlar, İngiliz ajanı olduğu gerekçesiyle onu reddettiler.
Sayfa 133 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Suudi Arabistan, Libya, Pakistan ve İran İslam Cumhuriyeti devletlerinin hepsi İslami devlet oldukları yolunda aynı derecede geçerli iddialara sahiptirler. Ancak bu durum, hepsinin benzer İslami özel ya da ceza hukuku sistemlerini benimsemeleri sonucunu vermemiştir. Bu, Kur’an’daki, hırsızlığa verilen el kesme cezası konusundaki farklı uygulamalarda kendini belli etmektedir.
Sayfa 126 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Ancak unutulmamalıdır ki, Şeriatin, bireysel ve sosyal hayatın bütün alanlarını kapsıyor olmasına rağmen, bütün Müslümanlarca benimsenmiş, kabul ve tasdik edilmiş ve üzerinde ittifak edilmiş tek bir hukuk sistemi yoktur.
Sayfa 126 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu
Hala bu kitabın TAM çevrilmesi bekleniyor!
Baş eseri El-İslam ve Usul El-Hukm (İslam ve Hükümet’in Esasları)’da Sünni siyasal teorinin şer’i ve tarihi öncüllerini yetkin bir biçimde kullanmıştır. Abdurrazık, İslam ile modern devlet arasındaki ilişki konusunda Sünni bir icma’a varmaya katkıda bulunmak için iyi bir zamanlama yapmıştır. İddiasının odak noktası, Hilafet’in Kur’an, Sünnet ve İcma’da bir dayanağı olmadığı düşüncesidir.
Sayfa 117 - Yöneliş Yayınları - 3. baskı Ocak 1995Kitabı okudu