Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anlamı Gelişimi Konumu

Çağdaş Küresel Medeniyet

Ş. Teoman Duralı

Öne Çıkan Çağdaş Küresel Medeniyet Gönderileri

Öne Çıkan Çağdaş Küresel Medeniyet kitaplarını, öne çıkan Çağdaş Küresel Medeniyet sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Çağdaş Küresel Medeniyet yazarlarını, öne çıkan Çağdaş Küresel Medeniyet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
‘Ümit’, ‘hayat’tır. ‘Ümit’, devâm ettiği sürece ‘yaşanır’. ‘Ümid’in kesildiği yerde ‘tragedya’, giderek ‘saçmalık’, sonundaysa, ‘intihâr’ başgösterir.
“Öksüz kalmış çocuk ne ise, ‘Tanrısızlık’ çukuruna düşmüş kişinin durumu da odur.”
Reklam
“Savaş, her şeyin, herkesin atasıdır, hakanıdır; Kimisini tanrı (kahraman), kimini (gelişigüzel) insan, kimini köle, kimini de hür kılar.” Herakleitos
Geçmişte olduğu gibi, şimdilerde de İngiliz-Yahudî medeniyetinin tek bilkuvve rakîbi ile hasmı İslâm medeniyetidir.
Sayfa 20
Tüh.
Ben, ‘şimdi’ ‘İstanbul’daysam, ‘aynı ân’da ‘Ankara’da olamam.
Sayfa 41 - 'Bir şey yahut kimse, ‘varlıkca’ (Fr ontiquement) belli bir zaman diliminde ya ‘bura’dadır ya da değildir.'
Reklam
Müthiş
İmân ortaklığı, ‘benler’i biz kılar. O, sonuçta ‘biz’i ‘bizler’e, yânî ‘din kardeşliği’ne, önünde sonunda da ‘İnsanlığ’a götürür. Bunun yanındaysa, imânın anlaşılıp değerlendirilmesi ile yorumlanmasından zuhur eden ‘inanç farklılıkları’ndan da ‘özgün kişilik’ler doğar. ‘İmân’, ‘Mutlak İyi’nin, ‘Meşrûunun Kelâmı’na sorgusuz sorusuz bağlanmadır. Bağlanılan İmâna halel getirmemek şartıyla, yine onun ‘yüzü suyu hürmeti’ne inançlardaki farklılıklar, hoş görürlürler. Mümîn, esâsların esâsı Allahın Vahdetine inanmanın yanısıra, imân yoldaşlarının farklı yaradılışları ile anlayışlarına dahî saygı gösterip güvenendir.
Canlı olan ‘beşer’le varoluş bütünlüğünü paylaşan, artık canlı olmaktan öte 'hayat’ sâhibi ‘insan’dır.
'Seleserpe, serâzâd ‘Utanmaz adam’ (L Homo impudens), ömür boyunca hıyânet ile yalan batağında debelenen Ümitsiz —Tragique— beşerdir.'
İnsanın, Allahın indinde sâdece ‘adâlet’i ve ‘takva’sıyla saygıdeğer olduğundan bahsetmiştik. İşte bu, insanın maddeden değil, Allahın ‘Nefe’sinden oluşmuş bulunduğunu gösterir. Allahın ‘Nefe’sinden varlık bulduğunu her dem hatırında tutan insan, ahlâklıdır. Şu hâlde ‘ahlâk’ın Allahın ‘İnâyet’inden gayrı kaynağı yoktur. Ahlâklı olup ona uygun davranmak, demekki doğru yolda yürümek kararını kişi tek başına verir.
Bilimin tersine, ahlâkın esâs unsurlarını vakıalardan devşirmiyoruz. Bu sebeple ahlâkın, dindışı, dünyevî, vakıaya dayalı izâhı yapılamamıştır. Nitekim şu şaşırtıcı durumu Immanuel Kant, şu unutulmaz ifâdesiyle vecîzeleştirmiştir: “Nice sıklık ve süreklilikle düşünülürse, dimâğı hep yeniden ve dahî artan hayranlık ve huşûuyla kaplayan iki husus vardır: Üstümdeki yıldızlı gökkubbe ile içimdeki ahlâk yasası.”
Sayfa 27
306 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.